Asılı evrakta yazmışlar kalemi   Hakkın kelamına sırda düş oldum   Yüz dört kitabı okuttular bir anda   Bir kenara kayıt ettiler eş oldum   

HANCI PERVANE
EHLİBYTTEN YETKİLİ

NEFESLER


NEFESLER BÖLÜM 1
4.HANCI PERVANE.
Sabahın sehinde nöbet yerinde
Erenler açtı kapıyı
Yudular vucutumu
O yar Gürcistan’da ben de

Ben de asker ocağında
Karşımda Zöhre Hanım bak dediler
Bir dolu ondan bir dolu benden
İçte kan dediler yudum yudum

İsmimi koydular Hancı
Bak da yan dediler
Okudum harfini
Gördüm cümle rengini

Seyrettim dağların taşların dengini
Hak nizam kuruldu orada
Kırkların olduğu yerde
Toprağa gelene dur dediler

Silah elimde durma sor dediler
Hancı koydular ismimi
Bu sana para pul çar dediler
Kispetim kana bölendi

Baktım askerler etrafımda
Baş köyde hasta oldun dediler
Bende söyledim aşık oldum
Cihanı evliyanın nurundan
5.HANCI PERVANE
Ne sorarsan sen beni
Mububetin altından geçtim
Ya dedim elife dahayı seçtim
Her kubbeden bir kapı mahallahtan geçtim

Edreyi nun dedim bağın altından geçtim
Mürşide hizmet ettim sesi seçtim
Tecellaha gösterdi anada tevellehı seçtim
Şükür yar edene anada kırklarda dolu içtim

Hancı koydular ismimi Zöhre yarı seçtim
Temennah varırsak yaşımda
Esmayı kudreti başımda
El ne söylerse söylesin ser meydanda başımda

6.HANCI PERVANE
Hancıyam sözümün emaneti
Hancıyam sözümün emaneti
Dünyada da kal selameti
Her gün böyle ette meti
Kalkam tezi cana turnalar

Turnam senin gül kanadın
Tepeden ovaya uçar canın
Her gün böyle turna sesin şanın
Met edeyim turnam seni hey

Ah hele turna geçer dağı taşı
Ah hele turna geçer dağı taşı
Benim gönlümün başı
Met edeyim hilal kaşı
Turnam seni turnam seni

Ziliflerin gerdan üstüne
Zilifler de gerdan üstüne
Al yanakta çifte destine
Turnam seni meth edeyim

Anlındaki zöhre yıldızının üstüne
Cep cep yıldızıynan karşı
Turnam cep cep yıldızıynan karşı
Kuyruklu yıldızın başı
Turnam seni met edeyim

Ah hele gerdanından cana karşı
Gerdanından cana karşı
Turna her gün baharında barı
Ne güz gelir ne de halı
Ah hele baharında gelir varı
Turnam seni met edeyim

Kaftan kafa telli turnam
Kaftan kafa telli turnam
Hak nizam terazi olur
Gönüldeki hede durur
Turnam seni meth edeyim eyler eey

Üç yıldızın biri handa
Üç yıldızın biri handa
Biri mihrapta biri canda
Turnam seni meth edeyim eyler eey

Ah hele güz gelince hemen kanda hey
Kanın senin şaha gitmiş
Türlü marifeti yetmiş
Ne düzlerden sesin gitmiş
Turnam seni meth edeyim eyler ey

Aşık Hancı diyor
Güvenir yeşerir halım
Muhabbete düştü varım
Turnada da olur çarım

Hancı diyor bu sözüme
Dayanmaz mı bu özüme
İki dağlar baş eylesin
Gelsin böyle tam önüne hey

Hancı diyor gayet varım
Elamanda elaman yarım
Niçede çağrım intizarı
Hancı der turna varı hey

Yayılan turnaya coban
Olursanda böyle aban
Niçe dağlarınan şaha
Turnam seni nere katam
Hancı kurban olsun yahu
Bezustanmı harman tasam

7.HANCI PERVANE
Evvel cep cep yıldızı şimdi zühre yıldızı
Zaman geldikçe kuyruklu yıldız şavgun geri gider
Zühre Fatma derler Ali gibi ondan olmuş derler
Hayalimde mimimde aynimde aynımda Zühre derler

Geçende gölgede yaprakta toprakta Zühre derler
Tavada ovada bağda Zühre derler adına
Çem çemde gar garda var varda Zühre derler
Ülyanda Papa’da Çarpa’da Ali’de Zühre derler

İncil’de Tevrat’ta Zebur’da Kur’an’da Zühre derler
Akanda bakanda yakanda çıkanda Zühre derler
Sağda dağda yağda ağda Zühre derler
İmanda dumanda esende kesende Zühre derler

Çağıranda bağıranda dağılanda ağaranda Zühre derler
Serinde derinde ferinde yerinde Zühre derler
Deminde gamında ceminde aslında Zühre derler
Hancı kurban olsun Pervane Zührem handır

8.HANCI PERVANE
Hakakatı marifeti cana
Söyleyeyim bende bir hana
Han içinde han vardır
Can içinde can vardır
Daha gitme bundan öte

Hak içinde hak vardır
Tırnaktan oy başa kadar
Tırnaktan oy başa kadar
366 azede deriden başka ilik vardır
Deriden başka ilik vardır hey

Mehinden he mehine oy mehine
Kafadaki oy beyine
Orda yahu nice elek vardır
Kafada nice elek vardır

Ah hele hak olursa kendi zamanın
Başın kaşı elin inen
Başka elde fayda yoktur
Ah elinden de fayda vardır ey

Kırık köprüyü nen geçme
Dünyada masum kalırsın
Her kesin sözüne uyma
Aklınla var fikir vardır
Aklınla var fikir vardır

Yükle var sende sözünü
Yutkun eyle tam özünü
Kırk boğumda sözde vardır
Pişir sözünü yere düşmesin

Ah hele hal içinde halde vardır
Uğraşma sen bir devlet ile
Uğraşma sen bir devlet ile
Ona hakkın nutufu vardır
Devlete hakkın bir nutufu vardır

Ah hele emanetim sana boz atlı Hızır
Hızır’ın atı her yeri gezer
Mü’mine hille düzülmez Münafığa hille düzer
Bunda yahu hesap vardır

Yükünüde tamam eyle
Yüke karşı sen de söyle
Aşıklarda hesap vardır
Aşıklarda hesap vardır

Deriyi de sürütme
Nazar kıl hakka karşı
İbadetten içeri ibadet vardır
İbadetten içeri ibadet vardır

Mihrabı tut Hakk’a karşı
Hak imamı hemen işitir
Yazılırda Hakk’a karşı
Ah hele kötü düşünme gören vardır

Hancı diyor bu sözümü
Yarın mahşerde soran vardır
Yarın mahşerde soran vardır
Rabb’in kim Nebi’n kim derler

Orda dahi defter elde derler
Herkesin hesabı verir derler
Bunu da yahu bilen vardır
Bunu da vay bilen vardır

Hancıyam bu sözümde hak
Hak içinde kalsın mutlak
Çok söyleme kabire karşı
Toprakta ne hallar vardır hey

9.HANCI PERVANE
Bu gün bir güzel gördüm
Bakar canlar sarayında
Kamaştı bütün vücudum
Onun hüsnü gözlerinde
Cemalına baka baka hey

Güzel mihrabını açmış
Yüce dağlar gibi yahu
Gelişi de akan sular gibi coşmuş
Güzel baharını açmış şaha şaha hey

Bu gün bir güzele düş oldum
Lali cevher iş oldum
Kaşları ya melif diye
Çağırır da Hakk’ın Cemalı’na
Koş oldum koşa koşa hey koşa koşa hey

Terbiyesin takınmış da
Güzel hakka bakınmış da
Şahlarınan şahımışta
Güzel evrakına koşa koşa hey
Efendim hey sultanım hey

Güzelin de arı gözlü
Aleme yakışır sözü
Erenlerde yahu açılmışta
On iki de onun kırk dört men dergahta yüzü hey

Yaz bahar ayında akar
Suları ser buşun mahallahtan çıkar
Bulutları ya hu sinamı da yakar
Bu güzelin bu güzelin
Al yanaktan şeker ile ballar çıkar
Aman hey tabibim güzelin hey

Güzelliği cümle aleme yakın
Vücudundan şehri binaya bakın
Hakikat marifet ondan çıkar
Al eline kına yakın
Gör güzeli hey efendim hey hey

Hancıyam bu sözüm arı
Erenlerin cümle varı
Akıl değil ticareti yarı
Bu güzelin hey efendim hey eyler ey

10.HANCI PERVANE
Kışın yolda şaşar mı şaşar
Yazın her dağdan yol aşar mı aşar
Yara gitmeye güç ister
Kavuşur coşar mı coşar

Ala çiçek don bürüyünce
Cihanda ereler yürüyünce
Alnı acık yüzünde ter yürüyünce
Kavuşur coşar mı coşar

Harmanın tanesi vardır
Savurur ağalar senesi vardır
Koyarsa cayıra suyu
Kavuşur coşar mı coşar

Yazın giderler koyuna kuzuya
Kaymak yemenin fenası mı vardır
Her çiçekten gül alır solması mı vardır
Kavuşur coşar mı coşar


11. HANCI KERVANE
aşık marmrama depreminde söyledi

Meneref sırrına gelir dağları ersedir
Meneref sırrına gelir dağları ersedir
Kün diyince oturmuştur bu mekan
Veya kün derse bütün yok eder de sesledir

Semayı kandilden bir haber geldi
Gelinler kızlar figana erdi
Arşı kürşü çarkı semavata karşı
Türkiye derlerde haberi erdi

Erenler sana müğretimiz var
Ne olur bizi böyle bazen depremde gördü
Evliya evsiye ol şah-ı merdan
Sırrı yazdan da ulu divandan
Aşıklar yalvarsın iki cihan ser verine her yandan

Semayı kandili özü hup eyler
İsrafil çıkmış arştan kürşe hep söyler
Elaman derim de yaradan sana
Nazar kılsın böyle müfret
Çocuklar da figan eyler mert eyler

Dertli dergahında hancı eylesin nazar
Evliya evsiye ol şehidi canana
Medet medet alemleri yaradana
Hancıyam sözümü işit hey müğret bu ana
Elaman bağışla bizi ol ulu sultana

12. HANCI PERVANE
Ah yareb ya tabib
Dört kitap dördüne düştü
Kuran Muhammed’in firdine düştü
Kuran Muhammed’in firdine düştü
Ademden hateme kadar nur ehlibeyite düştü

Mahluğun sözü hardır
Ah hele mahlûk yapaması da şırdır
Ah hele şıra karşı ya hu
Kıyamete vardır hey
Ah hele söyle sözünü
Seyrek tokumasın arşın yüzünü

Hakkın cemalında hemi rüzgar
Hemi yerden deprem vardır yareb
He mi rüzgar hemi yerden deprem vardır
yareb
Deprem nehinden gelir
rüzgar mehinden gelir
Rüzgar mehinden gelir

Ah hele bulutta ateş vardır
Bulutta ateş vardır
O da ya hu yıldırımın yerinnen
Göğün sininden gelir heey
Yıldırımın yerinnen göğün
Sininden gelir akar böyle hikmetiyle

Güneş yakar kıymetiyle
O da ya hu yarın manşer günü
Bir mızırak boyu şeklinde iner yere
Seccadası ya hu şemsiden gelir heey

13.HANCI PERVANE.
Arşu Rahman dürrü menerefe
Sini sufatı şarda gizlidir
Ehetten ehmete gideyim dersen
Kanı menerefe çar anasır nunda gizlidir
Baharı oy yazı üçceti Hakk’tan
Şehit-i babı babının ol ganide şahtan
Şahi vilayetten canda gizlidir

Urumu kırımı bağıda gezsen
Misimi şah edipte şaha da düzsen
Çar ana sırda gizlidir

Kudretinin ilminin durağı
Erenler yakıyor şehitten çırağı
Can Cemala yakın halda gizlidir

Hancıyam bu sözüm mehengi tanı
Gelirsen ciddi insana yanı
Hak nasip eylerse ulu divanı
Katreyi umman halda gizlidir

Bez ustan eylesem bahara yakın
Canım cemalına üççeti takın
Erenler yoluna gitte var yakın
Hakikat marifet yolda gizlidir

Üçceti tarif et gafınan küfe
Uğrama yahu hiçte bir sefaya
Bağdat Basraya hemen bu hala
Hal içinde yahu sufatı yolda gizlidir

Hancıyam derim dahi erenler
Bir bakışta çar köşeyi görüp erenler
Erenler bağında çevre görenler
Aslı ayın yasin nunda gizlidir
Eyler ey ben kurban hey

14.HANCI PERVANE.
Arşı kürşü yaradanın burcuna
Sinamda yazılı ağaç kalemi
Erenlere yakın verde selamı
Temennaha gittik bulam alemi

Alemde oturan bey ile paşa
Gönül mehracını yapar da yaşa
Evliya evsiye ser çeşme başa
Medet medet medet erenler medet

Herkesin nasibi verende huda
Eleste eleste verirde bir aada
Emir Allah’tandır şükür olsun hale canımız sağda
İhtiyarlık geldi niderim ağda
Eleman eleman hızır eleman

15.HANCI PERVANE
Medet medet alemleri yaradan
Medet medet alemleri yarada
Düşmüşler carına yetenden medet
Cümle aleme rızkı veren
Mürüvat babını çatandan medet
Eleman medet medet Hızır oy medet hey

Medet medet cümlesine rızkı veren
Bir bakmadan çar köşeyi de gören
Aşıklar carına yetenden medet
Eleman medet hey dara medet

Medet medet medet arşı kürşü kurandan medet
Cihana ışık verenden medet
Eleman medet eleman medet
Medet medet eleman medet

Medet medet güneşi ayı
Dolandırıp getirenden
Yağmurları yağdırıp yeşertenden oy medet
Medet eleman müğret elaman

Medet medet medet şadet parmağını
Kaldırıp cihanı kurandan medet
ElEman medet cihanı medet
Hızır oy medet eleman medet

Medet medet kubbede duran
Cümlesinin rızkısını halk edip de yeşeren büyüten
Medet alemleri yaradan medet
Cihanı evliya senden oy medet medet eleman oy medet

Yüz yirmi dört bin nebiye
Arşı kürşü sema vatı kuran bir diye
Denizi deryayı bunca mahluka
Ah hele surat verenden medet
Alemleri yaradan düşmüşler carına yetenden medet

Cihanı evliyanın cümle renkleri
Dağlarda halk eden nabadetleri
Madenleri halk edenden medet
Medet elaman mürüvvet medet
Medet alemleri yaradan medet

Cihanın hupunu ah helen yedi yer kat göğü halk eden
Yüz yirmi dört bin nebiye ders verenden medet
Medet alemleri yaradandan medet
Eleman medet medeeet

Muhammed’in gömleğinin nuruna
Ali evlatının yahu sırına
Ah hele yetişen kullardan et mahsümlere
Karşı elaman medet medet alemleri yaradandan medet
Düşmüşler carına yetenden medet

Cümle askerimizi vatanın cümlesine yardım eyle
Ah hele yokları var eden çağırmadan eşiten sensin
Medet alemleri yardan medet
ALLAH’ım medet medet eleman

Ben yanılmışım Hakk’ın kıtında
Zahirinde batında dört kapılı göğ eşiğin altında
Dava gören sultan medet
Medet alemleri yaradan medet ha medet

Hancı derler adıma cümlesine yetiş imdadına
Yetiştir tadına medet medet alemleri yaradan medet

16.HANCI PERVANE
Hapapı civan Resulullah’ın aşığıdır.
Hapapı Civan ekmeksiz aşsız kırk gün yol geldi
Dilini kestiler Resulullah’ın ismini söylüyor diye
Sokakta Resulullah’ın evini yanlış öğrettiler
Öyle bir Muhammed yokyur dediler burada
Cebrail Resulullah’a haber verdi
Senin aşığın geldi dedi
Hapapı Civan Resulullah’ın aşığıdır Resulullah ağzının
Barını sürünce ALLAH hemen dil verdi ve bu
beyti söyledi

Merhaba ehli irfan merhaba
Merhaba ehli civan merhaba
Merhaba nuru Muhammed Mustafa merhaba
Merhaba cümle Aliyul İrfan merhaba
Merhaba yüzü nuru huda merhaba

Bu beyt 99 kelimedir devamı Çok Var…..

17.HANCI PERVANE.
Gayetten uludur gayetten uludur çarkında yolu
Dolu içen aşıklar bilir sağ ilen solu
Yürü burdan yürü kovucu gıybetçi
Hemen yürü koyucu gıybetçi var yeri yeri

Aşığın çeşmesini hakta doldurur
Bir kıyı bakmadan onu yandırır
Ahır yahu onu orda kandırır
Yürü burdan yürü govucu gıybetçi

Aşıklar sadıktır ............
Göğünleri yahu daha ziyada
Erenler babında atlıdır kalmaz piyade
Yürü burdan yürü kovucu gıybetçi govucu gıybetci

Aşığın devranı hak ile gider
Herkesin sözünü söyler fird eder
Haktan geleni de kendine malıda yeter
Yürü burdan yürü kovucu gıybetçi

Aşığın devranı kendine yeter
Bütün dünyayı gezer kater de kater

Yürü burdan yürü kovucu gıybetçi

Aşıklar merhabasını arştanda alır
Onların sözüne tavayı fehmine kalır
Kalaysı haktandır demini alır
Yürü burdan yürü kovucu gıybetçi

Evel ahır derler zamana yakın
Künd etmiş huda o zaman bakın
Veyekün dese cihanda çıkın
Aşık bilir bunuda yürü burdan yürü govucu gıybetçi

Aşığa gelmez kimse de yakın
Sözünü dört eyler merdine bakın
Dört isim halk etmiş huda aşık ile beraber eylemiş şahım
Yürü burdan yürü govucu gıybetçi

Koymaz iblisi de onun kapısına
Vücuduna sabır vermiş yapısına
Cümle aşıklarla gelmiş hep isine
Hancı derler bana kovucu gıybetçi yürü burdan yürü

Hancıyam bu sözüm emaneti haktır
Hak diyen benim ta ezelden
Yaradılıştan şüphemde yoktur
Erenler babında sözlerde çoktur
Yürü burdan yürü yüzü kara govucu gıybetçi

Aşığın emaneti erenlerden gelir
Cümlenin selameti doğrulukta erir
Eleksiz gelirde herkeste bilir
Yürü burdan yürü govucu gıybetçi

Ben aşığım haktan sözüm erimez
Vücudum şardır daha yerim ez
Herkesin sevdiği haktır göze görünmez
Yürü burdan yürü govucu gıybetçi hele gıybetçi

Aşığın çeşmesini Hızır doldurur
Bir kıyı bakmadan yari soldurur
Yarın bahçesine çimen götürür oldurur
Yürü burdan yürü kovucu gıybetçi hele de hele yar

18.HANCI PERVANE
Ben Ağrı Dağı’nda
Nöbet yerinde
Erenler kalk dedi
Asker ocağında
Arş yarıldı aklım gitti
Asker hep toplanmış kalk etti
Bana dediler sana ne oldu
Aşık oldum her tarafım doldu
Benzim sarardı soldu
Gördümki ağzımdan kanla köpük oldu
Hiç durmadan söyler idim
Techizatımı aldılar üstüm boş oldu

Bir yüz mermi bir beşli kaldı bende
Üç senedir askerliğim
Süresiz izin dediler
Dört seneyi buldu askerlik

İşte dolu içtiğim cevaplar budur
Iğdır’ın Başköy’deyim
Ağrı Dağ’ın eteklerinde vazife yaptım
İsmimi Hancı Pervane koydular


19.HANCI PERVANE
Aşıklar bilir gider bir yana
Dökülür gazeli olursa tamam
Ben Hancıyam diyerim ara bir zaman
Bakak böyle yaşı kader olurmu

Aşıklar dediğin beter olurmu
Sevgisi sefayı sürene karşı
Dolu kadehiyle seyran olurmu

Kadehi alırsa badeyi Haktan
Ementi billahi gönlümde şahtan
Üc yüz altmış altı aze nura dolurmu

Bekara gönlümün hatmiyle taşı
Her gün böyle olur mu inci mercanda dişi
Erenler evliyalar ser çeşme başı
Gönül kuşuda tutulur olur mu

Hancıyam böyle de ara bir arı
Herkesin gönlünde olursa varı
Zöhrem de bu yana gelip pervaz olur mu
Ben Hancıyam giderim hele
Kervan olur mu ben kurban aman hey

20.HANCI PERVANE.
Ah hele kaftan kafa gelen mektep uşağı
Aman o zöhremmidir gelir ibrişim belde kuşağı
Ah helen sıra sıra olmuş ya hu mektep uşağı
Hele terden tere serden sere
Serveri açık gelen zöhremmi mektep uşağı gelen zöhremmi

Ah hele bağına açılmış güllerin aşı
Turnalar geçiyor seyredin karşı
Ah hele yaşı onbeş yaşı
İdayette ser verir samade mektep uşağı
Gelen zöhremmi karşı karşı

Ah hele bastıkca yerler gıcılar
Seheri vurdukca eder yüreğimde sancı var
Ah hele yanındaki kızlar o bacılar
Gelen zöhremmi mektep uşağı uşağı

Ah hele danışsam sevdiğim bütün anadan babadan
Gönül kopsa dahi bu dam hanadan
Gelirmi bir canı andan
Zöhrem gelen mektep uşağıgelen andan andan

Zöhremin yanakları ah helen kabey ile beytulahtır
Her kesi gül açar gözler kerhibarda
kaşları yayınan bu dağın emaneti
Gelen zöhremmidir mektep uşağı
Adım selameti her adım selameti

Ah hele hancı aşık kurban olsun zöhreme
Her günde edeyim meti
O gürçistanda ben de burada izmirde ayetı
Ah hele çekilir savrası savrası nevraşı açar
Ah hele kıvrışık ziliflerde rüzgardanmı kaçar
Aman gelen mektep uşağı bu zöhremmi hey

Hancı kurban olsun buda onbeş yaşına
Devreder kendim cıkmış başına
Ser verir semada selvi rahmeti
Zöhremmi hanım geldi karşıma eyler eey



21.HANCI PERVANE
Dosta giden kervan ile ben kurban
Kars’ı Kağızman’ı ile Van’ı Şam’ı
Gürcistan’ı Revan’ı dolandım yandan
Hele gezdim böyle tamamı İslamı şamdan

Kudretten aldık böyle bu candan
Ulu divanda derler tamam karşımda
Gözlerim şemsi rah taşı gibi döner yaşımda
Hele on sekiz yaşımda asker başımda
Tüfek dolanır oy beyler karşımda

Hey hele çanta ile gezerimde
Birde oldu işlerim tamam
O yar Gürcistan’da
Zöhre yahu yarım karşımda

Hancıyam da pervaz kurulu yayım
Ah hele kırklar meydanında yavrum karşımda
Yüz on dört suradır da ilmin arzında.....
Gönül böyle saydım darı yanında
Hak nizam terazide şanımda
Zöhre yıldızı gibi durdu karşımda

Hey hele söylesem de sözüm tamam gül alır
Gül benzim sararır solur kalır
Hey........ Gör ne alır
Pervaz kurdum yayı karşımda

Ah hele hüce dağlar hüce
Mehrap mı olur teraziye duran
Ah Helen İnkar mı olur Hakk’tan gelen yahu
Külek mi dolar buna can lazım böyle
Böyle bir satarsan sevdiğim dağın üstüne

Senseni yetiştir hemen de iyine bulutunan çalsın
Ah hele yağmur üstüne
Çise vursun sallansın tutsun yaşına
Gözleri şemsi ma-itap aman taşına
Söylersen söyle gönül kışına
Uğratma sevdiğim ben Hancıyam hey
22.HANCI PERVANE
Yareb amaan ya tabib
Çekilen inneyi abaya bak
Dostlar geliyor oy bizim oy hanaya
Güzel böyle gelen temiz babayla anaya bak

Evrakı ezelden evvelki sıra
Gelir pınarları akar da ara
Ne olur ya sevdiğim anada babada ara
Temiz evrakı pek olan devrana bak

Ah hele bir ananın birde babayı haladan
Ah hele erenler yüküne olursa maldan
Dördü anadan beşi babadan
Dokuzun devranını sıraya bak hey

Maya bulur biri yeşilinen
Anadan geçer her günde dünnen
Baba beyazınnan kana geliyor
Hakk’ın Cemalında hanaya bak

Turap eyle bundan sekizini
Ak hele yükle gitsin böyle öküzünü
Çekte yahu ceni kendine bendi
Ak hele fikiri aklı canana bak
Fikiri aklı topla canana bak hey

Suyun Haktan yahu vermede dala
Gönül seninle bahçene bala
Onsekiz bin alemde rai bendinden kala
Anaya yakın ol nuruna ak ey
Anaya yakın ol nuruna ak ey
Güzel olsun sözünün bendi

Ak hele yirmi bir noktanın olursa demi
Yedinciyi yakın et cemine bendi
Ak hele güvenir yeşerir hanaya bak
Güvenir yeşerir hanaya bak

Ustaz eyle sende çarkına dolaş
Üç yüz altmış altı hemen yar ulaş
Ah hele beşinci çismi çar eyle devrana ulaş
Ah hele yükle göçünü anaya bak
Yükle göçünü anaya bak

Gelsin gitsin böyle evlatın hala
Kız olsun oğlan olsun yetişsin bala
Çiçeğin toplada hemende çık yola
Yol içinden yahu ileri yolada bak
Anan yakın ise balada bak hey

Tevekkül edeyim çana
Mubarek olsun sana
Evliyanın olan tene
Her badi güller açılır hey

Urumu Kırımı gezer
Benim bağrımı da ezer
Şahtan beri olur güzel
Aman hey canım hey

Ah hele benim Zöhrem gül kokuyor
Benim Zöhrem gül kokuyor
Aman şehrinden çıkıyor
Sinemde oy tam yakıyor
Erenler inen bakıyor hey

Zöhremin oy tavasından
Gelir gider gül havası da
Erenlerin yası da
Kalbinin oy tası da
Hancı diyer hey

Ah hele baharı gülünen döşe
Baharı gülünen döşe
Her badi sabahın aşa
Ne beydir de ne de paşa
Yaşa sevdiğim yaşa hey

Ah hele gılabudur gül açılır
Al yanaktan gül saçılır
Domurcuk domorcuk akar teri
Zilifleri berder saçılır hey

Zilifin kabe bendinde
Zerre yoktur kendinde
Mahitapta yanak açar
Sinemdeki oy kandil

23.HANCI PERVANE AŞIK
Eylül’de Amerika’nın en büyük binasına uçağın çarptığı gün söyledi:

Yareb aman ya tabib
Sinamın göçüne gülleri derdik
Bu gün bir dema yine de girdi
Bezustan olarak hakkın var oldu

Yükledim göçümü binaya karşı
Tiyara geldi ağlar gözümün yaşı
Pervaz kururum zamana karşı

Firdezi alemin göçüne vardık
Her birisi devletlerin kendine saldı
Herkes kuşağını kuşandı kaldı
Bütün yahu amana karşı amana karşı

Tevekkil eyledik bizde bu ara
Yıkıldı bina helbette vara
Tiyarayla geldi Amerika’ya sende var ara
İşte bu zamanın imana karşı imana karşı

Yükledik bu göçü terbiyesine
Herkes kendine aldı terfiyesini
Herkes vücudunu memleket memleketini bağladı
Pervane karşı pervane karşı

Hancı dediler benim ismime
Erenler babında söyler destini
Bu Amerika’ya söylediğim
Zamana karşı zamana karşı

24.HANCI PERVANE.
Yareb aman yareb aman
Havayı Adem’den Adem ile bu demden
Ağam ey eyler ey

Ah hele hava yirmi sekizde
Adem otuz üçü bulmuştur
Hava yirmi sekizde
Adem otuz üçü bulmuştur aman hey

Ademde hamayili vardır
Havada hamayili yoktur
Ademde mıknatıs vardır
Havada mıknatıs yoktur
Havanın mıknatısı ağaçta çeker
Ağaçta çeker havanın mıknatısı
Yareb aman yareb aman

Havanın mıknatısında
Havanın mıknatısında
Her şeyi çeker
Ah yareb karşıdan kuzu geçse
Karnında çoçuk olsa kuzuyu çeker
Her hangi eşya olsa hava çeker aman
Mıknatısı çeker hey

Ah yareb aman ademin mıknatısı
Arşa çıkar havanınki yeri çeker
Ya Tabip aman eyler ey
Hava kırk günde keramete erir
Hava kırk günde keramete erir
Ah yareb aman ya Tabip hey

Adem kırk senede ançak Hakk’ı görür
Adem kırk senede ibadet etse
Ancak Hakk’ı görür
Selamullah böyle ademin mıknatısına verir
Selamullah böyle ademin mıknatısına verir hey
Ah ya Tabip hey

Havanın ciğerinde süt yapar
Ademin menisinden süt yapar
Hava ciğerinden göğsüne süt yapar
Adem menisinden süt yapar hey

Ademin hakkında eyleyin zatı
Adem otuz ikidir hava yirmi sekizdir
Hikmeti katı hey
Havanın üstünde nesne olsa kurban keser
Havanın üstünde nesne olsa kurban keser
Birde kız olsa kurban keser hey
Ben kurban yoksa kurban kesemez hey

Ah adem her anda ah hele yedi yaşından
Yetmiş yaşına veyahut dahi nice bin
Yaşına kurban keser adem hey

Hava kesemez ana halı vardır havada
Çünkü ana halını söyleyeyim de dinleyin canlar
Adem ile ben yareb aman
Ah iblis cennetten çıkmıştı
İblis cennetten çıkmıştı
İstedi cennete girmek
Ademe hille yapmak için
Dedi bu ne güzel ağaçtır
Buğday ağacına
Sen bundan yesen dahi
Hiç cennetten çıkmazsın
Ben bir ihtiyar oldum yemedim
Bu cennette ihtiyar oldum hey

Hava ademe dedi gel yiyelimde ben gördüm ihtiyarı
İhtiyarlaşmış hiç demedi iblistir
Ne yaptı yaptı Ademe ondan yedirdi
Buğda ağacından
Ademin behülü yoktu o zaman behül olmak için
Bütün azeleri şişti
Yirmi sekiz ah yirmi sekiz şişmedi
Otuz iki şişti o zaman ademin
Yirmi birinci noktasından bir delik çıktı
Yareb aman hey

Bütün onu üstüne sildi
Abdes terhet ondan kalmıştır
Ne güzel koktu dedi ey eyler ey
Havada o işi yaptı hava hemen kendinde
Adem de yaptı kendin de yaptı diye
Abdes tehret da bakar
İşte onun için abdes tehret oldu hey
Buğdanın içinden çıkması
Yareb aman hey

Ademi attılar cennetten sekizinci kapıdan
Biri yedinci kapından biri mahrup kapısından
Biri maşrup kapısından
Biri çidde kapısından
Biri serençip kapısından
Yer heceril esvet taşa
Tamam yer yaş oldu havanın
Sırtı ademinde dizi üşüdü işte orda aldı
Habili Kabili sözüm tamam olsun arada arda
Habil oldu Kabil oldu tamam olsun sırada
Adem hergini orda buldu

Söyleyeyim de şimdi dinleyin canlar
Ah Ademin suçu çok calışır
Yılanın suçu eli ayağı yoktur sürünür
Tavsa kuşunun suçu üstü
Güzel ama ayakları çirkin
Havvanın suçu haiz getirir kan boşaltır

Ah yareb aman hey
Suçların başında olduk mestane
Kimin küfre dolduk kimin imana
Münkürler La dedi biz illa dedik
İşte burda saf saf olduk durduk divana
Yareb aman

Kul yetmiş ikinin işidir
Yareb aman hey

Ya Tabip söylesemde sözüm tamam olmaz
Çünkü ciğerinden süt gelirse arsız olur zaman olur
Kadınlar üç türlü kadın vardır
Biri köpek biri eşek biri de kadın
İlla nuhun zamanı olmuş bu iş hey

Hancıyam söyleyeyimde eyle niyazı
Nuh ehliselamın yoktu o zaman kızı
Allah iki kız halk etti bir köpekten birde eşekten
Oldu tamam Habilin Kabilin sülalesinden kız oldu
Ademin sülalesinden kız oldu
Eşeğin ve köpeğin sülalesinden de
Ham ile Sam evlendi
Lem de Habilin Kabilin nesliyle evlendi
İnnallahu tale şimdi kadınlar hemi azgındır
Dünyada yirmi sekiz kadın vardır
Ya Tabip eyler ey

Yirmi sekiz kadın erenlerin babında
Söyleyeyim de şimdi işitin Hakk’ın kıtında
Ah hele yirmi sekiz kadının

Söyleyeyim de dinleyin canlar
Birisi Resulullah doğmuştur
Emine Hatun’dur ben kurban
Birisi Hacı Bektaş doğmuştur

Hakem Sultan’dır yareb
Birisi Aliyul Mürtaza doğmuştur
Zühre Fatma’dır yareb
Birisi Hasan’la Hüseyin doğmuştur
Fadime’dir ya lele
Birisi Veysel Garani doğmuştur
Tütüye Hanım’dır yareb aman hey

Birisi Eba Müslim doğmuştur Kelime Hatun’dur
Birisi yahu İmam Zeynal doğmuştur Şehriban hatundur
Nice bu kadınlar erenler babında
Hemen bunlar ikizdir
İlle fete sıraya gelde gör buraya hey

Hancıyam da bir aşı kudretten bağladık bir başı
Meymana Meysara Gülsima karşı ben kurban
Zöhre yinen sevdiğim Canana karşı ben kurban
Hatem Sultan inna alemi sedefte
Karışık buna kelamı

Eynal Hak derler Hürü de vardır
Biri de Şah-ı Merda’a dürüde vardır
Cümleye karşı masumlar haldır yareb
Erenler her Hancıyam derim yeter yeter sevdiğim
Yeter arşa çıkar tütünüm tüter olmasın beter
La fa de la fede illa la yoktur illa la yoktur
25.HANCI PERVANE
Ah helen Tah ezelden evraha
Yetişmek hakkıdır Ademden bu deme
Yareb aman tah Ezelden evraha
Yetişmek ademden bu Deme

Asıl söylemek tah Yaradılışta çümlesi hak Etmiş
Cümle ademden bu Deme yareb aman
Cümle işlerin mehengi Üccetidir Ademin
Cümle işlerin mehengi Üccetidir ademin

Hey Adem halk olunca Yareb aman
Adem halk olunca Yareb aman
Cümlesi Hakk’a niyaz Eyler Ey
Ademden yazılır her Gün Hakk’a teslim
Eyler yareb aman ey

Hakk’a niyazı teslim etmek her eşyayı
Hiçbirisi Hakk’ından razısız alınmaz
Hiçbir hak eşya razısız Haktan alınmaz
Kendi azemetin kendi Nasibin
Kendi çalışırsan kendi hakkındır
Hiç kimsenin malı senin malın değildir
Herkese yareb bu cevabı hak kılmıştır

Dört kitabın dördünü hak bilmek
Cümle peygamberler Hak diye geldi
Hepisini hak bilmek
Hiç birisini ne hakka sürmek de
Zülumattır Zülumattır ey

Ah yareb aman ya Tabip
Dört kitabın dördü de haktır
Hiçbir kimsenin malı hak değildir
Maruftan maşrufa kadar

Müslümanın malı ve yahut hıristiyanın malı
Ah hele çalışıp çabalamadığın mal hak değildir
Amma hıristiyanın malını alırsan

Hıristiyanın malını alırsan Allah zülum eyler
Çünkü sen almışsın senin hakkın değildir
ALLAH onun hakkını ona vermiştir
Senin hakkını sana vermiştir

Hakkı bulmak için eğer Sana karşı gelmişse
Dinini ve yahut Toprağını ve yahut
Canını veyahut ırzını
O zaman sende Karşılaşırsın
ALLAH hangisini Haksız
görürse
Onu mağlup ettirir
Yareb aman ey eyler ey

Kimsenin malı kimseye nasip değildir
Maruftan maşrufa kadar
Kazanırsan kendi malın kendinindir

Ah hele yareb ya Tabip hey
Arşı kürşü yaradan öyle buyurmuştur
Kainatın binasını kuran ALLAH
Cümle akıl fikir vermiştir
Kimsenin malını kimseye nasip kılmamıştır
Her kim derse nasip kılmış o yalandır hey

Hancıyam diyer gönül bahçesinde
İblise uyarsan işte eder seni talandır
Ah hele meleklere bak yareb aman hey
Yemez içmez meleklerdir adem yer içer
Felek dünyadır emirel mü’mine yakın git

Yareb aman
Hancıyam bu sözüm haktır
Hak diyene şüpem yoktur
Kıyamete kadar doğru dursan doğruluk haktır
Temizlik de haktır yareb aman ya Tabip hey

26.HANCI PERVANE
aman yareb aman
Zöhrem cıkmış arşış
Zöhrem cıkmış arşı aleye karşı
Gülşan eyle bize şehri emir var
diye

Yüceler seslenir Zöhremin deminden
Yüceler seslenir Zöhremin deminden
Hikmeti caviden seri var diye hele var diye

Vücudumu almış Kabeye karşı
Giyinmiş kuşanmış Didarı yaşı
Erenler beraber Sevdiğim karşı
Dolanır dolanır şaha var
Karşı şaha var karşı

Zöhremin gülleri Açılmış ayan
Laleyi sümbülü Saçılmış tamam
Vücuduna iman Çeşmesi de akar
Vücudunda iman Çeşmesi de akar
Devrişin demanı şaha
Var karşı hele var karşı

Bezustan eylemiş çarkı alemden
Gürler gürler gider Hemen bu andan
Yeri de görür ulu Sultandan
Zöhrem kaynamış oy
Cihana karşı cihana karşı

Zöhremin ne gülü Pervazı yegin
Ne olmuş sünneti Farzı da bu gün
Erenler babında gelir Canana öğün
Zöhrem çıkmış böyle
Divana karşı divana karşı

Kurulu yayın da aman asmazlar
Bir serçenin ayağını kesmezler
Bize daha böyle yavru küsmezler
Zöhrem çıkmış böyle
Abaya karşı abaya karşı

Giyinmiş kuşanmış lali güheri
Erenler babında Eyler de bu eri
Sırrı sufat eyle saha Ser veri
Zöhrem cıkmış yahu
Kulaya karşı kulaya karşı

Aleden yahu seside Huptur
Erenler babında hemen de hepdir
Zöhrem çıkmış yahu
Ha ha karşı ha ha karşı

Aka aka gelir yara bakmaya
Hancı kurban olsun
Al yanaktan çeşme çıkmaya
Kaşların elif elif elife karşı
Zöhreme bakarsam şaha
Çıkmaya ale ha ale

27.HANCI PERVANE.
Yanına çıkıpta eylesen pazar
Dağlarınan yahu defteri yazar
Şehitler vardır gaziler vardır
Arzından vardır hey

Bahçesinin bağı Binasını sagi
Solunda sağında Erenler görenler vardır
Bilenler vardır hey hey Efendim hey

Ebruşum ementi Kolunan ağlar
Arşı kürşü çarkı
Semavatı görürde varıp
Gelenler vardır Gülenler vardır
Efendim vardır eyler ey

Kainatı bütün on sekiz bin alemi
Deryayı oy toprağı arşı kürşü
Görenler vardır efendim vardır bilenler vardır
Ya Hızır ya,ya ALLAH

Ementi billahi sözüm alemi
Şimdi çalıştır gören kalemi
Ah hele arşta Meleklerinen yerde
Şehitler bulur selamı
Kelamı kibriyadan bilenler vardır
Efendim vardır ben Kurban eyler ey

Cemali mahitap Yüzünde kuran
Atatürk’tür yahu şimdi Şehit ile seyredip gören
Eleste eleste başımıza varıpta eren
Bilenler vardır amanım vardır
Sevdiğim vardır ben kurban eyler ey

Çarkın alemi sırrı kelamı
Ah hele arşı kürşü ya hu melekten beri
Karıncasına kadar cümle mahluğu bilenler vardır
Ben kurban hey

Hancıyam di yerim sözüm encemi
Hekesi hak saklasın eyle bir demi
Kudret ilminden bulayım çemi
Hancı derler pervanede eyle çekte bu gamı Eyler Ey

28.HANCI PERVANE
Çümlede sevdiğim kulların başı
Dağlara çıktı çiçeğin karşı
Mürüvet derler güzelin hilaldır kaşı
Yavaş gider bize yeldir efendim

Kumrular ötüyor didarı yaşı
Seherde olanda amanda kuşu
Mürüveti bekler gözümün yaşı
Yavaş gider dağlara rüzgar medet elaman hey

Ser verir semaya güzelin arı
Ziliflerinde olursa varı
Al yanaklar güzelin ister görüşmek çari
Savaş olur ya hu didarı darı hele yar darı

Baharını açık mürüvet şanı
Erenlere yakın olursa varı
Herkesin sakladığı seslenir
Uludur çarı ben kurban çarı

Eserde gider sevginin bağı
Kolları kümbettir şahların şahı
Gönlümün çehveri içer avçahı
Sallanır gider sevdiğim varı ben kurban varı

Destine doludur işin arası
Gönülden aradım altın gümüş parası
Nazlı yara gidek şimdi sırası
Gül bahçede ya hu olur bu hası elaman hası

Tecallah temennah hakkın niyazı
Erenlere baktık vuçut beyazı
İmanda bulduk buda bu yazı
Kudretten kaynar eder pervazı ben kurban aman

Yetmez akıl buna hemen ulası
Devrişlik dediğin hasların hası
Silinsin gönlümden kir ile kalmaz libası
Erenler babından aldığım tası
Doluyla badenin ya hu nesli
Erenlere bağlıdır yakında aslı ben kurban aslı

Temenah edeyim gelip gidene
Yükledim köçümü ahret nidene
Şükür olsun ya hu dünyayı tergi edene
Baharı yakışır kalbı güdene ben kurban aman hey

Asılı tamam olursa bu zaman
Hancıyam sözümü çeker elaman
Her işini Hak görür kişinin kalırsa tamam
Dünyanın ucu görülmez
Görülse yahu hemen erilmez
Kimsenin mülküne daha girilmez
Şimdi kalmıştır olmuş bir zaman hele bir zaman

Evliyaya yahu yakında var da
Herkes kendine ticaret halda
Hemende kendini rahata hemende salda
Tevekkili eyle daha varılmaz hele varılmaz

Hancıyam bu sözüm olsun emanet
Herkesi severim ememe medet
Kılı kıldan ayrılan şahi şahi vilayet
Eleman medet eleman medet

29.HANCI PERVANE
Kuşları da kater kater
Dereye gider seli de yeter
Çobanın demanı alaça koyun
Koyunu koyurun postunu soyun
Eğer kurban olursa teraziyde koyun

Dereden geliyor koyunun sesi
Çabalar çabalar Hakk’a nefesi
Derler Ağrı Dağı’nda dostumun sesi
Çabalar da gider Arafata yakın
Koyun meleme derenin sesi

Doldururda gider dağın yüzünü
Çoban ister kuzusunun sözünü
Bir kurt alırsa koyunun kuzusu
Tamam olmaz böyle elin arzusu
Koyun hele meler her gün kuzusu

Koyunun kervanı dağınan yeter
Çoban alır kendini çiçekler biter
Sümbüller yetişir güller yeter
Yayılır koyun kuzu bulmaya
Meler meler böyle her gün durmaya
Koyunun havazı derdine yeter

On iki imamdir on dort mahsumda yeri
Bir koyun vardır Fadimedir eli

Hancı kurban olsun meler koyunun dili
Çoban olur böyle Musa’nın eli
Asası elinde her gün direktir
Gönül bahcesinde arşa direktir
Yapılır yapılır hemende beydir
Hancı kurban olsun çobanı demdir eyler

30.HANCI PERVANE.
Kış gelince dağı pas tutar
Anam ağlar el kızı yas mı tutar
O kumu nerde alayım el tutar
Yine tazelendi al yanakta güzelim

Arap at kıymetli olur
Uçan kuşta dert mi olur
Sağsak kara koyunu külekmi dolur
Yine tezelendi al yanakta güzelim

Meydanımız ağaya karşı
Giyinmiş kuşanmış gümüş kemer
Yeşil olur abası parlar yıldız
Yine tezelendi al yanakta güzelim

Emirler gezer dava hoş olur
Böyle gitmez bu kış açık baş olur
Keklik kalkar avcı tutar
Yine tazalendi al yanakta

31.HANCI PERVANE .
Kurulu yayın isterler
Bir gün gelince payın isterler
Ne denizde ne de ırmakta
Gözlerinde şaha destin isterler

Niyetin güldür gül bahçede
Karsı Kavuzmanı ile revanı dolanır
İzmiri rızvanı Şamı dolanır
Gözleri balkıyı buharayı değer
Sevdiğim doğru bir destandır

Yazbahar ayında dağların başı
Büsbütün dünyada Bağdatı Basrayı karşı
Medineyi yahu İzmiri dağınan taşı
Akar suları çanı sulanır çanı sulanır

Büsbütün dünyanın dağları ya hu
Ah hele kudretinden açılan Ağrı dağın bağları yahu
Kep dağlarının sinde gayreti
Balkı Buharayı arayı dolanır arayı dolanır

Sırasın üstünde Dağistanı
Şamı yahu Gürcistanı
Sevdiğim belleri çarkı divanı
Turabı yahu şalı halı dolanır
Şalı da alı dolanır

Büsbütün dünyada baharı yazı
Güz alırsa yaprakları ördeği kazı
Ela gözlü nazlı dilberin arzı
Varı dolanır varı dolanır sevdiğim aman

Altınnan gümüşe sarrafta yetmez
Yüce dağın karı gelse
Bunun bir kıymetini etmez
Büsbütün dünya on sekiz bin alemi versen
Kaşlarının pahasına yetmez
Ah hele sevdiğim ya hu üc yüz altmış altı azeyi canı dolanır
Canı dolanır ben kurban kurban eyler ey

Seherde uçarsa gülden menevşe
Çiğdem ile nergiz olur bu işe
Hancı kurban olsun düşündüğüm gördüğüm düşe
Sevdiğim böyle değirmende çarkı dolanır
Ben kurban kurban gel aman hey

Ah değer büsbütün bu elleri
Medine mekkeyi bulur yerleri
Her tekkede ya hu türbe elleri
Züliflerinde kanı dolanır kanı dolanır

Çarkıma yegindir dahı ana
Kudurt divanı olursa hana
Herkesin çektiği kendi emeli çana
Zührem derler hancıyı hanı dolanır
Ben kurban amaan

Hancı aşık kurban olsun pervane yakın
Ben hancı pervaneyim malı dolanır hey Eyler eee

Yüz aldık bizde böyledir eri
Semayı kandilden ya hu beri
Ah hele beşi çispi Çar eyledikte kaldık hey
Beş kıblenin kaderinede baktık

32.HANCI PERVANE
Zaman içinde zaman da gecer
Hele zaman içinde zamanda geçer
Zaman ın devri görende seçer seçer hey.

Aklı olan arıdan hille kapar.
Çalışır yahu yuvayı yapar
Eli nen zamanda zaman geçer
Yuvayı yapar elin nen zamanda zaman geçer .

Her badi sabahın dolu tabağı dökmezse kişi
Çabalar gider yapar evini zamanda geçer

Ah hele akıl terazisi hakkın elinde herkes çabalar
Söyler dilinde ne istersen iste allahtan
Durur çalışır zamanda geçer
Durur çalışır zamanda geçer.

Rabbim kaynatır herkesin aşını
Tevvekkil kurur yoklar günde yüreğini başını
Zaman içinde zamanda geçer ha geçer

Turabıyam diyenin hele helal lokma yiyenin
Ah hele iler iki sarfa gidip diyenin
Zaman içinde zamanda geçer ha geçer

Ah hele mühür yaptıran
Hakikate gönlün kaptıran
Suya köprü yaptıran
Hele herkes gider oy zamanda geçer
Zaman içinde içinde

Ah evliyadan erinden
Hele Hacılar gider ya hu yerinde
Herkes fakiri bulsa elinde
Zaman içinde zaman geçer bulur
Ah hele bulur piri de piri de

Ah yareb gönlün senin diri olmasın
Her gün nefsini öldür ah hele yeri olmasın
Topla nevsini başka yere
Gidip oy zararından dolmasın
Zaman içinde zaman oy geçmez, geçmez oy

Nefsin zaman içinde zamanda geçmez
Geçerse zaman her kişi yaparsan
Yuğrursan olursa tamam
Erenler bakar ona tartarlar hak vururlar elaman
O zaman zaman içinde zamanda geçer
Zamanda geçer ha geçer

Hancı aşığımda söyledim sözüm sırasın
Hele her gün ya hu memur koyarsın sabır durasın
O yar Gürcistanda nışançaha da vurasın
Zaman içinde zamanda geçer
Ah hele hanım Zöhremin ben kurban hey


33. HANCI PERVANE
Üç nokta on iki terazi
Kırklara gider yarın men şer birazı
On iki yıldızda kurulu anda
Ülker gelince tartarlar bizi

Bir kılı kırk bölerler
Otuz dokuzundan kapı açarlar
Bin bir ayak bir araya gelince
Ülker gelince tartarlar bizi

Elleri belli değil dağrıbağa
Gözden tartarlar
Arşın kapısına herkesin ahı yetişir
Ülker gelince tartarlar bizi

Samada turnalar bile samah yapar
Irkarın bendine indi dört kuran
Kainatı cem ala yüz süren
Ülker gelince tartarlar bizi

Hancı derki posta niyazım
Kırkların nuru oturur postun başına
Kendini pekle bıçak vardır arada
Ülker gelince tartarlar bizi

34.HANCI PERVANE
Yetiş aklında terazisi hak senide bile bile
Gidersen dünyadan kazan bir hakkı
Temannah ette fikrini bile bile hey

Yakıştır kendini sorgu suval kapısına
Radet eyle çıkta yapısına
Kudretinde aç ta hakkın kapısına
Git sevdiğin var bile bile hey

Emen tiye yakın olda bu halı
Dünyada sakla vucutu varı
Ah hele türlü gelir akılın kârı
Sen düşün hakka ver intizarı
Çemala yakın hey

Seyahat aleminde alda bir zaman
Bütün dünyada çok ruh vardır kelâmın
Karışma hakkın işine bulasın tamam
Çağır erenleri her gün varı da varı hey

Akıl yetmez bunun hudanın işine
Tevvekkil başla sende düşüne
Yeme haramı gelir zehmeri kışına
Yazın eyle gönlünü varasın hakka hey

Rahmet eyle her gün kendine
Bez ustanı kılda kanının bendine
Irgala ya hu meyve versin kendine
Yemişin kudret alda sevdiğim hey

Temennah eyle seyret de arşa
Kür’reyi hatim eden gelir baştan oy başa
Kimseye karışma kötüsüne dede oy haşa
Ah hele kendin kendine sakla aman sevdiğim hey

Hayal kurma elin oy çarkına
Kendin çabala bakta har gına
Demini ver şahlar şahına
Hayal düşünme bulda sevdiğim hey

Hancıyam diyerim ustaza yakın
Ah hele erenler evliyalar fakire bakın
Yetime doğru malından çıkın
Ah hele bin bir kuruşu hak kazan sevdiğim hey

Hancıyam bu sözüm vardır emanet
Sende kendini bulda selamet
Erenlere ya hu günde kanında ette oy müğret
Bulasın doğruyu alda sevdiğim
Hancı Pervanedir hayalimiz baştan

35.HANCI PERVANE ..(Aşık
Emrahın Hüyük’te bu türküyü söyledi,Sivas Şerkışla’nın Köyü)

Yareb amaan ya tabip
Seyrancakta bir güzele mest olmuşum
Biri la mekandadır biri mekandadır
Her deminde ırkar olmuşum
Biri bahaderdir biri çok mekandır

Ah hele derdim ile derman almışım
Biri fermandadır biri gül mekandadır
Bezustan eylemişim gönlümün şadını
Irkara vermişim kendi sıfatımı
Biri akılda biri her mekandadır

Ah hele çabalamış şaha nata yetişe hanı
Şadını sakladım ben de ben de bu canı
Biri gürrevikte biri gülü mekandadır

Harfiyle de bahara hayel eyledim
Erenler babında ayar eyledim
Biri gürrevikte biri gülü mekandadır

Ah hele yakın sarrafımı şaha çıkarttım
Yarınnan bende baktım da aktım
Herkesin yüzüne seyrancakta baktım
Biri ementide biri Dür mekandadır

Ah hele hayel kurdum ben Zöhre yarı Gürcistan’da
Hancı oldum ya hu geldim her mekanda
Biri akılda biri kan mekandadır hey
Hancıyam Pervane yeter bu cana hey

36. HANCI PERVANE
Derviş ağam Pircuvandır Pircuvan
Buz denizi olsa geçer
Türk uşağı her kuşaktan aşar
Kaynar kazan gibi çoşar

Teyyaremiz gemimiz doğudan batıya aşar
Yıldıza sayı vardır şehitlerimiz çoşar
Kimimiz yayan kimimiz vasayit koşar
Bir gövdedir hep birden koşar

Sonuna kadar aslan vatandaştır
Önümüzü polat etseler mehmetçik aşar
Her birisi bir ana kuzusu vatanda yaşar
İster kış olsa kazma kürek demez aşar

Hancı der devletim
Nice edeyim methin
Aslan yurdu boş kalmaz
Erden alır hümmetin

37. HANCI PERVANE
Giyinir kuşanır allı kumaşı
marifet içindir çardır sultanım
Her ırmağın özüdür pınarın gözüdür
Yeri şahhan gülüm yeri varayım

Çekilmiş önüne perde gözüm görmez nerde
Beklerim her yerde seni gül olmaz mı
Ayakta turabın olurum sevdiğim kulun olurum
Yeri şahan gözlüm yeri varayım

İster bilor taşı isterse mermer
Kırılmaz gönlüm yolun olurum
Kurulu terazi asmaz mı gel gidelim
Yeri şahan gözlüm yeri varayım

Satılan işe bakak suyundan akak
Dağa güneş vurmuş semaya bakak
Güzel meyva topladık ayak turabına
Yeri şahan gözlüm yeri varayım

Dert tükenir el tükenmez
Yol tükenir bel tükenmez
Sel tükenir yel tükenmez
Yeri şahan gülüm yeri varayım

Çavran kuruldu yay giderim
Sene bitmedi ay giderim
Gönül doymadı zay giderim
Yeri şahan gülüm yeri varayım

Temennaha geldik size yüzden geçerler
Çaba kuşları gelince baharı seçerler
Leylek kuşu takırtı yapar turnayı seçerler
Yeri şahan gözlüm yeri varayım

Hancı aşık der ayan ak göğsüne
Zemzem pınarı akar gözlerinden sular akar
Her ademde el izi vardır suçlu bakar

38.HANCI PERVANE
Zamane çıplaklar
Hey cihan var olmadan çetmi ademden
Cihan var olmadan çetmi ademden
Türlü menerefeye eş koyduk eş koyduk

Sin sıfat üstünde davayı durmadan
Sin sıfat üstünde durmadan
Ya mekânda beş koyduk beş koyduk

Ah hele gafil kaldır da gönlündeki güm eni
Seher çekti de her bir bir yanı
Hele geldik gittik dünyaya da
Eş koyduk eş koyduk

Ama an oy ama an oy
En tazedir bunun hepsisi
Yakışırda ya hu entarisi
Nışanlıdır herdem tapusu
Hele kıvrişık olurda ziliflerin yapısı
Onada düş koyduk düş koyduk
Ben kurban oy oy

Geçti dünyanın davayı temeli geçti
Şimdi eteği ya hu baldır görüktüde aştı
Hele kimisinin ya hu omuzlarından da
Koltuklarından yel kaştı
Buna da vay şaş koduk şaş koyduk oy

Söylemekte sözün yine hepsi
Ne anlına vardır ya hu çevre nede yapısı
Hele başı açık ayak yalıyakta hepsi
Göbek görünür baş koyduk kaş koyduk

Yakıştı yara da kalmadı hayayla maya
Hepsi sanki dökülmüştür kuşlarda çaya
Ah hele ne din kalmıştır nede söhpet
Nur gitmiştir zaydan oy zaya
Ah hele buna yaş koyduk yaş koyduk hey
Ağam buna yaş koyduk yaş koyduk hey

Tarlayı bütün bina yapmışlar
Kimisi dahi ya hu candan daha
İleri çıplak cana sapmışlar
Söyletip Söyletip ya hu
Oyundan toptan hisse kapmışlar
Buna da eş koyduk
Buna da eş koyduk ey

Ak hele yoktur buna da hiçte pazarı
Nereye giderse ya hu görünür bütün teni yazanı
Kara beyaz belli olmaz düzende bu halı
Hele istemez dünyada imanı malı
Buna da vay taş koyduk taş koyduk hey

Hancı aşıkta diyer bu sözüm tamam
Ahır zaman yaklaşmış derler elaman
Hele hocaya söylersen ya hu
Çok işimiz oldu tamam
Buna da gözümüzden yaş koyduk yaş koyduk hey

Hancı zöhreme karşı zöhreme karşı
Tükenmezde sözün alemi alemi eyler ey

39.HANCI PERVANE
Aşık oldum emme er bulamadım
Cematım huğhup diye seyrettim yer bulamadım
Destim dolu emme kuru oldu halk
Onun için bir parça vay kâr bulamadım hey

Misimi şah dersem de sana gülerler
Eğilip doğrulmaya halk alışmış
Her şeyi harap eder bilerler

Ah hele gitsen onun yanına seni deli bilirler
Akıl yetmezmiş dünyaya dal bulamadım
Dal bulamadım eyler ey

Zararlı dünyanın harabı olmuş
Her şehirde kalma kal dolmuş
Ah hele her ademe haram olmuş
Helal zadeyle karşılaşıp kan bulamadım
Kan bulamadım ben kurban ey ler eey

Rum'u dünyanın çekilmiş yaşa
Ah toprak ya hu macun olmuş bakta bu başa
Binayla dolmuş toprak ister buna kan yaşa
Bundan başka yer bulamadım hey

Hancı dıyerim benim adıma
Erenler gül eylesin toprakları gelsin dadına
Bundan başka yer bulamadım yareb aman eyler Ey

40. HANCI PERVANE
Balkıyı buharayı değer gözleri
Derbent demir kapıyı değer sözleri
Ravanı kars.ı değer yüzleri
Edirneyi istanbulu bulunmaz özleri

İzmiri vanı değer canı
Hopayı boşkayı değer her yanı
Kırımı çar.ıdeğer sultanı
Erzurumu erzinçanı değer şanı

Amasyayı yozgatı değer pircuvan
Diyar bakır muşu değer her cihan
Abdurrahman gazi battalı gazi değer şu cihhan
Aba müslüm teberi atatürkün haberi değer şu cihan

Sancağımızın bayrağımızın kan te beri,
Hedderler dükkan acmış her eşya var haberi
Doğudan batıya aslan durur
Hancı aşık kurban olsun emir verenin sözleri

41 . HANCI REVANE
Bir kızımda fatma
Sevip sevipte atma
Halim derler adına
Hiç düşmedi yadıma

Mükerremin demine
Düşdüm onun çok gamına
Zeynel giydirdik aba
Yalvarrım olmasın kaba

Bir umudum vardır
Çalıştım ola çaba
Ölsem açeb derlermi baba
Çok gezdim dünyada aba aba

Seyhan deste çağlar
Onur aklıma düştü hayalimde
Cennet didarı ayarında
Murat ilk yaz bezustanda az

Hancı derki bunlar cocuklarımın ismi
Saklasın yareden hepsi gözümün ismi
Kaptan kaba dökeyim
Dağ olsa sökeyim özümün ismi

42 HANCI PERVANE
İpek kuşak kuşandık aşayım diye
Yari görmek istedik kavuşayım diye
Her kötülükten el çektik
Bir gerçeğe kavuşayım diye

Demir çarık giydim ne para buldum nede pul
Bir gavur kızını gösterdiler
Doldum boşaldım kaldım
Akılı fikiri ben haktan aldım

Ne kanun düz oldu nede erkân
Bir birini kovar kaldık erken
Ne sabır eyler nede hers
Gezersek buluruz erken

Herkesin sevdiği ekmektir
Kötülük ibrettir kes elini
Ormana gitme baltayla
Geriden geleçek evlatını gözle

Aşık der sözüm nasihat
Makassız terzi olmaz
Kantarını temiz tut ye
Yemeyen güzel doymaz

43.HANCI PERVANE
Kevenk nişantaş kuş oturur
Er davudun kokusu canı yetirir
Otların üstünden kurban götürür
Gelini kızı bezenmiş lokma yetirir

Koyun kuzu dağı dolaşır
Sesleri arşa ulaşır
Kaynar kurbanların kazanları
Gelini kızı bezenmiş lokma yetirir

Er davudun her çiçeğinde bir arı gezer
Senede bir koç kurban ederler
ALLAH ALLAH sesi kırklara dayanır
Gelini kızı bezenmiş lokma yetirir

Ormanda kuşların sesinde durulmaz
Her giden erdavuda dileksiz gitmez
Erdavudun her koşesinde gül gibi sular akar
Gelini kızı bezenmiş lokma yetirir

Hancı der erdavudda er yatar
Pişen lokmada cennet kokar
Yusuf Kenan pazarıdır orası
Gelini kızı bezenmiş lokma yetirir

44. HANCI PERVANE
Aşığınki bir sestir dünyaya karşı
Aldanmaz zinnetine ömrüne bak
Kamil olan söz söyler arife karşı
Aşık tellaldır alemi şad eder

Kuru çeşmede su içilmez
Akıp git bir yağına divana
Ekmedik biçilmez ola merdana
Aşık tellaldır alemi şad eder

Davayı sultan görür başa
Kazanmayanın bereketi olmaz
Ses olmadan iman açılmaz
Aşık tellaldır alemi şadeder
Aşık derki nice günün geçer
İster bal olsun ister şeker
Yetmiş iki herkes nefsine çeker
Aşık tellaldır alemi şad eder

45.HANCI PERVANE
Emanetim sana boz atlı hızır
Cephede yavruya yardım eyle
Dakika deme saat deme
Senden başka kanadı kolu yoktur boz atlı hızır

Kıblacaha yönümüz emanetim sana boz atlı Hızır
Her nerde olursa yavrunun tut elinden
Emanetim sana boz atlı Hızır
Senden başka yoktur kanadı kolu boz atlı Hızır

Yazda kışda yağmurda yaşda
Kılavuzu sensin boz atlı Hızır
Havada karada denizde gezen sensin
Senden başka yoktur kanadı kolu boz atlı Hızır

Hancı Aşık derki yavru senin
Cümle kullarına yetiş
Herkesin gönlünü gören sensin
Senden başka yoktur kanadı kolu boz atlı Hızır

46.HANCI PERVANE
Pınarı var lali gühver yapılı
Talibi var inci merçan yapılı
Abu zemzem abu kevser abu hayat tapulu
Akar pınarında taliptir eşi

Yedi kattır kimi acı kimi tatlı
Arş-ı alede akar pınar
Taliptir benzeri kainatta güzeli
Altına gümüşe verilmez kıymeti

Arşın payından akar bu pınar
Talibi olmayan içemez baştan
Seher meydanında cümle eşyaya değer bu pınar
Talip olduk pınara yusuf kenan pazarında

Talip olmak mekanı mehraptır
Arşa kadar pınarı katkattır
Anadan babadan aldığımız
Kandili mahhallahta büyüt
Aşık Hancı derki bacının yiğidin ismi
Erenler saklasın vücudunu destini
Makamları kırklar olsun alsın postunu
Söyleyeyim isimlerini yükseltmek ismini

47.HANCI PERVANE
Bir çeşme ezelden akarsa
ona kir kabul etmez
Bir insan doğru olursa
kötüsünü kabul etmez
Anadan babadan öğüt
Almışsa yaşa basmaz
Onun sözü özü haktır

Giyinse kuşansa atlas kürkünü
Demir olur onun yüreği
Bir mü’minden gelse
Onun sözü özü haktır

Arşa kadar dilek etse
Günde hacca gitse yolu haktır
Toprağa çalışsa yorulmaz
Onun sözü özü haktır

Hancı derki yari seven darılmaz
Meyvesiz ağaca sarılmaz
Onun ervahı var olmadıkça
Onun sözü özü haktır

48. HANCI PERVANE
Yaprak açar gül kokar
Güzel atar hür kokar
Birlikte sevdiğim ağaç
Alma gelir pir kokar

Hasan’ın Hüseyin’in beşiği
Çobanın eşiği teberin sapı
Hikmetinden Hak kokar
Sültan Süleyman’ın beşiği
Dağların başı kış olmaz
Abdal Musa’nın yaşı beş olmaz
Seydi Makkas’ın düş olmaz
Evliyanın kokusu taş olmaz

Hancı diyer bu ara
Gülün varsa vara vara
Mü’min Mürşidini ara
Hancı diyer kurban olam Zöhre yara

49.HANCI PERVANE 582
Düz dersem yamaç dersem
İncinme gönül incinme
Güz dersem kış dersem
İncinme gönül incinme
Yüz dersem söz desem öz dersem
İncinme gönül incinme
Yaz dersem kaz dersem ördek dersem
İncinme gönül incinme

Az dersem farz dersem sünneti kelimedir
incinme gönül incinme
Nar dersem ar dersem yar dersem
incinme gönül incinme incinme
Geniş dersem dar dersem al bakırı sar dersem
incinme gönül incinme
Balık burcundan zülal burcundan
zaman burcundan incinme gönül

Ben cemim Zühre yıldızına dengim
İncinme gönül incinme
Kuyruklu yıldız cep cep evvelden
Mahallaha incinme gönül incinme
Kandili hepten mühürü Kibriya
Ale incinme gönül incinme
Sekiz kapıdır çar anası şeşciet
incinme gönül incinme

Hasbetil sözüm selmanı pek yüzdür
İncinme gönül incinme
Bir köprünün pahasıyım biz
Cemiz işin abasıyız incinme gönül incinme
Hancı Aşık der budur durağım yansın
Cem çıran incinme gönül incinme
Aylar seneler rahi bendinden
Hak hakimsinden isim veren
Kendinden incinme gönül incinme

50.HANCI PERVAN
Ağam amaan amaan amaan
Ağlar dükkan açmış gir Pazar eyle
Ağlar dükkan açmış gir Pazar eyle
Gir heddere nazar eyle
Ağam ben kurban ben kuban eey

Yüküne yüklemiş gülünen yeğin
Derdi dermanına olmuş ununu öğütte bugün
Ağlar dükkan açmış gir Pazar eyle
Ağam gir Pazar eyle gir Pazar eyle

Sema olsun kader olsun var olsun
Ağlar bir Pazar olmuş geniş olsun yar olsun
Bir haber eyle
Ağlar bir Pazar açmış gir haber eyle eyle

Dava olsun deri olsun
İsterse kapı serin olsun ağlar
Aman al etsem karşı dağ
Gitsem yüreğimi bahçe
Etsem bağ etsem
Ağlar bir haber eyle

Ağlar bir dükkan açmış
Gir haber eyle
Ben kurban de haber
Eyle aman amaan heey

Ah hele ustazından elinden
Çar anasır belinden
Ağlar bir dükkan açmış
Yahu yüce dağın elinden
Bir haber eyle ben kurban eyle
Canan ellerinden aman aman hey

Ah salınır geçer bahar yazınan
Ördeğinen aman kınalı kızınan
Hele sevdiğimde ağlar
Dükkan açmış bir hedder eyle
Bir haber eyle ağam aman aman hey hey

Ah hele kalemin burcu yetişmiş
Evvel Allah kuşlar kanadını açmış ötüşmüş
Hele geçen kekliğimden
Bir haber eyle aman de Zöhre Zöhrem’den
Yanar tütünüm arşa çıkar
Aman amman heey

Hele Mehrabın yaptıkça gelir gönlümü yıkar
Bir haber eyle yar aman amman heey
Aslı bir noktadır tahtı sarayda
Tecelli temannah ederim
Her günüzde her ayda
Hele gelde bir haber eyle olasın fayda
Ağlar bir dükkan açmış
Ne ırmakta bulunur ne çayda
Ne çayda ağam eyler eey

Ah hele dersim yüce eyler ementi billahi
La mekan ilminde elhemdulullah ileri
Hele ağlar bir dükkan açmış sevdiğim
La mekanda sin sufatında
Ağlar bir dükkan acmış gel yeriye gelyeri

Ben kurban ben kurban heey
Ser verir semayı yücelerden
Yıldız dağı vursa ben dergahı hup eyler
Hele sanki bir minare yapısı
Zöhre yarın selvi secerinde ağaç tapusu
Cenneti alede hürü kapısı
Gel haber eyle ağlar
Bir dükkan açmış ben kurban

Sinama vurmuşlar bunca altınnan narı
Gümüşü güverir çiçeği varı
Hele söylesem ya hu
Ulu açmaz elinde ücceti çarı
Ağlar bir dükkan acmış
Gel haber eyle ben kurban heey
Ağam aman niderim heey

Aşıklar savaşçı hikmetinin ücceti
Nice edeyim ben Hz Pirim
Muhhammed’in Resulullah’ın meti
Hele ağlar bir dükkan açmış
Hancı eylerim kıymeti
Sejda eyle hürmeti ben kurban

Hancı kurban olsun
Gelen yarına yarına oy oy
Cümle dertmi derman isterim
Ayracıda söylerim
İzmir bucağında medet eylerim
Hele arşa kürşe haber meleklere söylerim
Ağlar bir dükkan açmış
Eylerim yara haber eylerim
O Zöhre yardan bir haber bir haber eey

Muhhammet mustafa o şahi merdan
Gül yüzlü piri hğtemileden
Hele kim bilir kimde ne var gelir bir adem
Sufatı zatıyadan nundan
Bir haber efendim eey
Ağam nundan bir haber bir haber

Aslı ayın lem elife
Kervan kurduk bizde tarife
Git haber ver ya hu
Şam’a ya hu arife
Hele Medine Mekke’yi ya hu
Kazanmış daldan bir haber

Hancıyam oy ipeğinden baldan
Bir haber bir haber
Nazlı yardan bir haber
Bir haber bir haber
Yaalel yalel yal el hey
Hancıyam pervazı yükümde gühherde

51.HANCI PERVANE
Ağaam amaan amaan dağ bizim dava bizim
Hele gelecek hava bizim
Hele gönül kapısına yar gelmiş
Hele aşar oy yuva bizim saçak yuva bizim

Ah hele kement attım yine nar geldi
Hele oğul oğul dar sokaktan yar geldi
Ah hele gönül bağına giderken sevdiğim
Hele her haberin bana var geldi
Her hele haberin bana var geldi oy

Hele çimenli dağın gölleri
Ah hele bülbül gibi aradığım dilleri
Dereden akar gider selleri
Hele nazlı yar bize hür geldi
Ben kurban nazlı yar bize hür geldi oy

Ah hele arab atlı bir kulu
Hele yiğidin yolu dolu
Ah hele ulaşsın sevdiğimin parmağı kolu
Şükür bize her geldi ben kurban
Sevdiğim şükür bize el geldi sevdiğim oy oy

Ah hele tel vurur da en taze
Çaba bendi olmaz ya hu gülleri
Çana solmaz çaba bendinin telleri
Arş-ı aleden bize pir geldi ben kurban
Pir geldi ben kurban heey ha beni hey

Ah hele yemen ellerinde Veysel Karani
Hakk’ın dostu cümle alemin yareni
Kayfesi var çayı kaynar göreni
Hele şükür bize Bir geldi ben kurban
Bir geldi ağalar hey

Nazlı yarın oy bağında erenlerin avçahında
Hancı kurban olsun o yara o yara
Hele her çeşmenin sağında
Şükür bize nur geldi Nur geldi nur geldi heey
Nur geldi nur geldi heey hey

Arabaya gül koydum
Hele bu cesete doydum
Kurban olayım ALLAHIM
Hele badeyle doluya şekermi şerbetmi
Nundan nun koydum

Beyin altıda yaprağı oy deryada bir geldi
Ben kurban sıyıpçak taştan erenler
Bize şükür pir geldi hey
Hele sıyıpçak taştan erenler
Şükür olsun bize pir geldi pir geldi hey

Ustazı da evvel ahırı erenlerin şakırı
Gönlümün ya hu fakiri
Hele aleste aleste er geldi er geldi
Ey hancıyam ben kurban

52. HANCI PERVANE
Yareb amaan
Hele yol uzun parayı yok
Kol uzun ya hu sırayı yok
Dal uzunda orayı çok
Medet medet hey

Ah yareb amaan
Hal uzunda yahu bal uzunda
Ya hu gel uzunda yahu
Medet medet medet erenler hey

Dalında vedduha kolunda şemsi
La mekana yetişti de bu sesi
Men dergahta açılıyor nefesi nefesi
Ah hal uzun ya huuu

Kimler bilir kimlerde gider
Tükenmez bu yolun mehhengi nider
Serseri buna durmuş bir kıymet eder
Ah hele gel uzun ya huu

Ah amaan dertli hikmetinden aşık ne minnet
Erenler bağında olursa himmet
Gideriz bu yola ya hu zararsız bir kıymet

Ah hele yareb amaan yereb amaan heey
Kervanımız yoktur kainat haberi
Aldık böyle vücuduma teberi
Yol uzun müşterinin serveri ben kuban
Her badi sabahınan çıktık yol uzun
Kırarım da ya hu seyrancahta yüzüm

Ah hele gözler gözler iki gözüm
Tükenmezde baharı yüksek olan sözüm
Amaan eey eyler eey ben kurban

Sinamda göç eyledi genç ömrümde
Ya hu yola suç eyledi
O yar kargın iliklerim gönlüm söyledi
Hal uzun ben kurban

Tabarinde vurdu tabayı tasa
Yol uzundur ya hu böylede yasa
Ne öldüm kurtardım ne de haber hastan hasa
Ağam amaan heey yol uzun heey

Hancı derler oy benim adıma
O yar Zöhre hanım doymadım oy tadına
Erenler bağının inci mercan sıfatına
Dal uzuun yareb amaaan

Dava kıldık böyle dalı hikmete
Rabbim alemde nuru kımete
Bu yol gider bakta hakka hürmete
Ağam eey Hancıyam Pervane
Farza sünnete eey yareb
Başta kol uzun kol uzun heey

53 . HANCI PERVANE
Bir at bindim başı yok
Bir bina yaptım taşı yok
Bir ağaç geçtim kuşu yok
Bir dağ geçtim taşı yok

Bir ırmak geçtim yaşı yok
Bir köprü geçtim yaşı yok
Bir kuş gördüm eşi yok
Bir asa gördüm canı var kanı yok

Bir yumurta gördüm canı var kupu yok
Bir oy gördüm kanı var canı yok
Bir su gördüm çıkar sonu yok
Cümle mahluk halk etmiş yaşar sonu yok

Hancı der el için bade verirler
Kavuşmaya sonu yok
Günde güneş doğar sonu yok
Cennetin adı var görmeye sonu yok
Arşta bir adam oturur inmeye sonu yok

54 HANCI PERVANE
Ağaç demez taş demez
Güldür güldür akan sular
Güzel demez çirkin demez
Güldür güldür bakan sular
Uzun demez kısa demez
Güldür güldür çıkan sular
Yeşili al üstünde güldür güldür sular

Dağdan çimenden güldür güldür sular
Ağa yıkar fakir yıkar
Güldür güldür akan sular
Ekmeğine bakar aşına bakar
Güldür güldür akan sular
Ölüsünü yıkar dirisini yıkar
Güldür güldür akan sular

Kanında bulunur canında bulunur
Güldür güldür akan sular
Elini yıkar yüzünü yıkar
Güldür güldür akan sular

Toprağını güzelleştirir ibadetine
Çalışan güldür güldür akan sular
Arştan akan çeşmeden çıkan
Güldür güldür akan sular

Hancı der her denizden her dereden
Güldür güldür akan sular
Elbisesinin temizliğini
Güldür güldür akan sular

Coşa gelince güldür güldür yıkan sular
Oğul demez bel demez
Güldür güldür akan sular

55 .HANCI PERVANE
Bir can gördüm gözükmez göze
Arşın payında söyler her söze
yer ile gök ile haberdardır
Herkesin evrahını yazar kısmeti beraber

Asıl doğrudur maya temiz
Herkesin derdine ederler çehre
Hiç kimseye minnet yoktur
Herkesin ervahını yazar kısmeti beraber

Mayayı kendi atar kimse karışmaz
Ne zaman gelecek ne kadar kalacak
Ne yer ne içer hepsi yazılır
Herkesin evrahını yazar kısmeti beraber

Hancı derki bu ana mayası
Yazarlar melekler hasların hası
Nereden alırsalar toprağını oradan olur aslı
Herkesin evrahını yazar kısmeti beraber

56. HANCI PERVANE
Söyleyeyim gül pınarı
Zenginin dağdan aşar yolu
Fakirin evde şaşar eli kolu
Zengin su içse olur dolu

Fakirin dudağında kan bulunmaz
Zengin tahandan şekerden bezer
Fakir yattıkça zamanı düşünür
Zenginin saati altın gümüş yazar

Zenginin yoluna halı döşerler
Fakirin yürüdüğü yerler dikendir
Zenginin giydiği ipek
Fakir ayağına kıldan çorap bulamaz

Nesini söyleyeyim bende fakirin
Zengin yola gider gece yatamaz
Fakir suda gitse su kurur
Zengin sıcakla soğuk suyu başından aşar

Kuruklu yıldızı herkes gözedir
Aşık da derki kimi gönlünü kimi üstünü bezedir
Allahın verdiği nasibi gözetir
Zengin su içse olur dolu


47.. HANCI PERVANE
Suda balıklar gökte yıldızlar
Giderim yola uzak olsun yakın olsun
Yerde kuşlarla gökte bulutlarla
Haydi güzel tırnak güzel haydi

Payı karınca yığmış ruzgar olmazsa
Dağdan arı ciçek getirir
Çam sakızı olmazsa gılabur olmaz
Haydi güzel çırnak güzel haydi

Orman olmazsa gölge olmaz
Cümle yumurtayı gölge saklar
Otun tohumunu orman saklar
Haydi güzel ırmak güzel haydi

Kuşlar ya ağaça yuva yapar yada taşa
İlk adam gelince hem ağaç hem taş ile yaşar
Marifet oldukça cümlesi bulundu
Haydi güzel gelde ak güzel haydi

Hancı derki ağaçtan siter yaptık
Yaprakları ağacı ağaça sürttük ateş yaptık
Ekmek pişmek bilmez idik
Her mahluktan yedik gıda yaptık


58..GELİR SABAHTAN
Yareb amaan ya tabib
Anadan anada bir sümükten
Halk olan aman oy kullar
Anadan anada bir sümükten
Halk olan aman oy kullar

Gelip gelip ya hu temannaha gider erenler
Gelip gelip ya hu temannaha gider erenler
Temannah edeyim desdur olursa

Ah hele temannah edeyim erenler destur olursa
Anadan anadan oy geldiği kullar
Temannahım olur destur olursa

Ah hele zamanın bağına gülleri diker
Hey kış gelmese ya hu yazın elleri bekar
Herkesin gönlüne temannah diker

Sabahtan sabahtan bir kula ya hu
Ne gelirse haktan bir kula ya hu
İlmin baharına indik bu yanı
Kime söylersem diyer divanı
Divanalar kendi dendin överler
Yarın mahşer günü gelir bu yanı
Sabahtan sabahtan hele bu haktan

Ne haftada kaldı ne ayı bu yanı
ALLAH saklasın da cümleyi gelen divanı
Sabahtan sabahtan dahi sabahtan

Ah hele kimden kime gider sözün hepisi
Emme kimse bilmez ya hu hacet kapısı
Herkese yakındır gelir sabahtan
Herkese yakındır hacet kapısı
Canım sabahtan sabahtan

Ah hele göverir yeşerir rahmettin ayanı
Ah hele Kabeyi Beytullahtan gelir yiğidin şanı
Pehlivanlar çıkar dahi sabahtan
Şirin olur sevdiğinin canı
Açılır hakkın ya hu dahi sabahtan hele sabahtan

Hancıyam sözünü saklamak hala
Herkes sevdiğine sonunda kala
Eğer macun eylersen hak bunu
Teraziye koyarda ala
Herkes yalvarır oy durur sabahtan hele sabahtan

Hancı eder rafsatayı kalem kudretten
Bulur cefayı alem kudretten
Bulur cefayı herkesin gönlünde
Bir yeşil göverir bulur yahu
Temiz olan bulur sefayı
Bulur böyle temizle temiz olan
Bulur sefayı olan bulur sefa

59.. HANCI PERVANE
Vücut kalasında görki neler gördüm
Yedi derya bir ummana daldım
Yetmiş üç sarrafınan
Asıl muradımı aldım

Otuz iki havayla meydan eyledim
Kırk dört mendergah içinde
Eğildim secde ettim on iki burç mülküne
Asıl muradımı aldım

Menerefe kendimde buldum
Şafak attığı yerde ağrı dağı
Gabzeden tuttuğum aldığım yerde
Asıl muradımı aldım

60. HANCI PERVANE
Açılın kapılar yara gideyim
En taze olsun sarıp gideyim
Ah göğsün üstüne gül biter
Aklımı başımdan alıp gideyim

Sen sallan sevdigim var bizim ola
Dolan sevdigim çar bizim ola
Ah göğsün üstünde nar bizim ola
Aklımı başımdan alıp gideyim

Zöhrem çıkmış saçaklığa
Yüce dağda kar bizim ola
Erenlerde havai havası gider
Aklımı başımdan alıp gideyim

Çanar gezme ile görükmez güzel
Alesti deminde yar bizim ola
Kudretinden güzel yarım
Aklımı başımdan alıp gideyim

Hancı aşık kurban olsun soyuna
Selvi çınar boyuna
Marifet gösterir bakışı
Aklımı başımdan alıp gideyim

61. HANCI PERVANE
Ormanlar kalem olsa
Yazılmaz derdim benim
Ağaçlar selama dursa
Düzülmez derdim benim
Taşlar binse sırtıma
Kanım süzülmez benim
Yağmurda yaştadır canım benim

Tokmak ile balta ile
Görükmez yanım benim
Maşa ile külüng ile
Görükmez dalım benim
Ateş ile köz ile
Sorulmaz halim benim
Bulutta baştadır canım benim

Gölgede güneşte malım benim
Harebede tepede yolum benim
Pınarda ırmakta duru benim
Sevdiğimde güzele hanım benim

Zöhrenin gülleri açar şanı benim
Şehirde pazarda darı benim
Evvelde ahırı diyarı benim
Kurban olsun gökte melekler varı benim

Hancı kurban olsun her güzele
Boyu benzer ezele gazele
Kün deyup oturan veye kün götüren
Otlar kalem olsa yazılmaz sözüm benim

62.HANCI PERVANE
Alanın çayların başı bulamam
Kehribar inciyi ben İnciyi ben ben
Güç olursa ya hu çalış kervanıyla
Arısıyla çiçeği bulasın
Ucunu deminin sen sen

Sefa olsun bütün çalışan
İçen karış sularıyla baharı yüke
Nisan yağmuruyla yağda git ya hu
Bulasın sede mü’minin ucu heey

Yeyip yedirmesi nisan yağmurundan olur
Binasına ya hu nurda oy konur
Her deninden ya hu bir arı olur
Nisan yağmuru gibi yağda gözünden heey

Arif olda sende söyle sözünü
Rabbim Aleme alış
Seher meydana sende var gitte
Hakikat marifet karışık olsun heey

Hancı desinler senin adına
Hak yetişsin şadet muradına
Cümlesine nisan yağmuru
Yağdırsın Allah nisan yağmuru
Yağdırsın hakkın zatına medet erenler

63.HANCI PERVANE
Penerzget köyüne giderken
Dağda kaldık tipide işte bu türküye başladım

Emanetim sana boz atlı hızır
Un gibi kar yağar başıma
Kara kış dedikleri ay
Geldi dağına taşına

Bir yoku gördük gider yalnız başına
Düştük düşe kalka peşine
Azrail dikildi karşıma
Huy tuttu kirpiğimi kaşımı

Gücüm kesildi yareden gör gençlik yaşımı
Duman kesti yolu
Ölmezi sen sakla kıratlı hızır
Dedim Cemal duman yükseldi

Köye indik o dağdan sizi Hızır indirmiş dediler
Misafir olduğumuz yerde bize süt verdiler
Vehbi Hoca imtahana geldi bize
Elhem ile Yasin’in arasındaki noktayı söyle bana
Kulhüvallahü ile elhemin arasındaki noktayı

64.HANCI PERVANE
Davet ettim bende bir güle karşı
Zöhrem çıkınca dağın başına
Turnalar gelmiş hilal kaşına
Kurban olayım dağına taşına

Türkiye’nin ya hu hemen başına
Türkiye’nin sinırının yakını
Güller biter böyle elbet bu hakkını
Bir kimseye vermeyiz şahlar şahını

Zöhrem ile beraber türküm ha türküm
Cumhuriyeti yakına tuttuk eylenir
Erenler babında hele söylenir
Türkiye’de ya hu
Ala çiçek mor menevşe niyet eylenir

Dolu dolu geçer hemen karşıma
Atatürk derlerde sınırın başı
Şadet parmağını kaldırmış dağada taşı

Ordular herkes gözler vatanı karşı
Dolan dolanır Zöhremin gözünün yaşı
Al yanakta çifte beyler bizim dağda karşı

Cumhuriyetim hoştur evvel ahırı
Allah bize nasip etmiş böyle yeşili varı
Dört mevsimdir ya hu Türkiye’nin avcahı dalı
Meyva biter biter her günde halı
Kurban olayım Zöhreme çekilir varı

Çünkü Kur’anınnan niyeti haktır
Bizim ya hu muhamede gelmek avcahı şahtır
Her gün Hancı gözler Gürcistan’da zöhre hanımı
Dağlarınnan ya hu Atatürk’ü canımı

Böyle mest ederim her gün nişanımı
Dert ile dermanım bunun içindir
Yiyerim içerim düşünürüm yarı
Erenler babını hakkı ırkarı
Cumhuriyet bağlamış Atatürk cümlede varı

Fabrikalar ya hu icatı onun
Doğudan batıya sınırı vardır
Erenler babında içe geçer yolları haldır
Çeşmeler akar Atatürk diye
Zöhreme bakması böyle şah diye

Hancı kurban olsun böyle hak diye
Erenler mülkünün pervazıdır
Yükledim göçümü hemen arzıdır
Beyhuda gezme Atatürk Mustafam vardır

Yarın mahşer günü hakkın arzıdır
Tecellah temennah yükledim yarın
O yar Gürcistan’da ben Ayrancıda varım

Atatürk dünyanın meti ırkarı
Pehlivandır ya hu her köşede her şehirde ticareti
Ben kurban Hancıyam pervazım
Çekildi ya hu atam ona hizmet etmiş hemide yazım
Ben asker ocağında buldum, sünneti farzım
Atatürkt’e ya hu görmektir her günde arzım

Hancı kurban olsun Zöhre yarına
Tecella temennah künür harına
cümlenin ya hu hudutu bekleriz
Cümle cocuklarınnan ana bacı
Vatanın varına yareb amaan ya tabib

Arşı kürşü semavatı yaradan Allah
Süphanada hele bir geldi
Sırılullah safayı huptan
Erenler mülküne hemen bir geldi

Adem cenneten heey cıktı ya hu
Şükür İdris nebi cennete hele bir geldi
Hızır nebi dolanır çarkına haydar
Erenler yüküne hele bir geldi

Ademden hateme bire bir nur
Hele sırıullahtan cana bir geldi
Ya hu kandili mahhallahtan sırrı ademden
Hakikat marifet eyledi bu demden

Ah hele yedi yer yedi kat gök
Çarkı semavat erenler babında
Hancı ehheti ahmeti sufatı zat
Ah yareb amaan eyler eey

65. HANCI PERVANE
Dağ devirmeye aslan oturur
Hak isminden isim verirse
Kuvvetinden dağ götürür
Zerre kadar kuvvet verir ise

Kahriman-ı katil derler adına
Silkinse gömleği taşları atar
Zal oğlu rüstem toprağa batar
zerre kadar kuvvet verirse

Ahmedi zemgi isterse ok atar
Sapan taşı vardır elinde
Her yemekte yüzüğü yemeğe
Zerre kadar kuvvet verirse

Hangi kaleye giderse Ali
Altın gümüşünü getirir
Fakir fukaraya yetirir
Zerre kadar kuvvet verirse
Hancı Pervane yedi camız kuvvetinde
Olan pehlivandır
Eba Müslüm denizden çıkmıştır teberi
Sapı kamıştır teberin

66.HANCI PERVANE
Ah yareb amaan
Gürrevikten gülü uçurduk gitti
Nazlı yarın bağına tekellim etti
Salını salını yara ben yara

O yar Gürcistan’da Zöhre hanıma
Hayalim benimde var dada gitti heey
Yükledim köçümü baharı yazı
Turnaya söyledim versin oy arzı

Zöhre Hanım’a yetişsin
Gönülün bahçesi girerim yazı
Dedim geleceğim yolar hanı
Sen beni görmezsen görecek yanı
Rüzgara verdim sözüm nişanı

Zöhrem gelsin diye gözlerim yanı
Zöhrem gelsin diye gözlerim bir yanı
Canım hay hayda güzelim payda
her gün böyle durrum ırmakta cayda
Bir fayda bulamam gelecek ayda
Zöhrem gelsin diye gözlerim fayda

Hancı kurban olsun nazlı yarına
İbrişim kuşaklı gülleri sarı
Erenler babının cümlenin varı
Kırklara yetişse gönlüm ırkarı
Zöhrem görsün diye sevdiğim varı
Zöhrem görsün diye sevdiğim varı

Hancım kurban olsun elden ele
Laleyi sümbülü güzeller bile
Ah hele her çektiğim yolu ırkarı bile
Çiğdem nergiz gibi zöhrem oy bile

Hancı kurban olsun zöhre yarına
Gelecek sevdiğim haberi bile
Bilmem ne zaman ne zaman güle
Her daim gelmiştir şad öle
Tevekkil kalmışım yavrum oy güle
Zöhrem gelir böyle şah dile a dile

Hazeren şah nası gülüdür bu
Mü’minin mürşidin piridir bu
Evvel ahhır derler sevdiğim benim
Zöhrem böyle benim gülüdür bu
Zöhrem benim ala gülümdür bu

Akıl yetmez buna feleğin işine
Kırklarda oynamış bakam düşüne
Ezrail gelse göğsüm üstüne
Her daim nazar kılırım pirimdir bu
Zöhremi veren pirimdir bu
Zöhremi veren oy pirimdir bu heey

Tevvekkil eyledim canın hepisi
Kudretten olur cismim yapısı
Sultan tekkesinin şahı kapısı
Eleste eleste nurudur bu
Bu benim Zöhrem alada aman hey
Hancı kurban olsun cananı candan gecene
Vucutun şehrinde kandan secene
Rabbim alemde her gün bir tane

Hancı kurban olsun yoldan gecene
Bu sevdiğim benim nurumdur bu eyler ey
Eleste eleste derim ayan
Dayan dizlerim ruha dayan
Lamekan ilminin kündüne uyan

67. HANCI PERVANE.
Ben kurban olayım bende yoldaşa
Kavime haberde hemen kardeşe
Ser verir semaya helbet bir arşa
Dolanır dolanır gelen bu güzel

Bir haberim vardır hemen yoldaşa
İnayet ilminde yakışa karışa
Semayı sagiye vereyim yaşa
Kudret bağının hilal da kaşa
Dolanır dolanır yar bizim ola

Tevekkil kalmıştır cümleyi merfet
Erenler yüküne eylerim eşine herde mi servet
Serverir semaya nazlı yar kıymet
Her gün böyle dolanıyor oy merfet hey

Ustazın elinden ulaşmış vara
Ne olur beni gelsin hemende ara
Eşinen dolanmak güzeldir çara
Ne olur destinle yar beni ara hey

Hancıyam diyerim sözün etcemi
Kudretten yapılmıştır bu demi
Nereye gitsem gelmez sonun encemi
Nazlı yarınan içerim demi eyler eey


68. HANCI PERVANE
Ala gözlü nazlı dilber
Sende salkım salkım üzüm var
Utanırım demeye doğrusu sende gözüm var
Kudretinden yapılmış beklemek hak

Sermaye dükkanı var
Kanadım yok kolum yok
Gelmeye yaz ister
Kudretinden yapılmış beklemek hak

Emirler yeşil giyer hakka
Tevekkil duranındır
Aldık nişancahımızı
Kudretinden yapılmış beklemek hak

Hancı derki evel ahır
Yetişecek çok zaman var
Gözlerim gözünen Elife hece inmiş
Kudretinden yapılmış beklemek hak

69. HANCI PERVANE
Zülfikar oynar zahir batında
Dört kapılı göğ eşiğinin altında
Yalvarırım Yaradana Hakkın kıtında
Ali gezer kalada kulada

Her köşede her dağın başında
Yazın kışın din teklif eder karşında
Deniz demez düz demez
Ali gezer kalada kulada

Zülfikar her mü’minin kalbinde
Kim çağırırsa ona yeter Hakkın katında
Herkesin duasını görür batında
Ali gezer kalada kulada
Hancı kurban olsun dava gören sultana
Yalvarırım ALLAHA bire ben
Arşın payında hakkın yanında
Ali gezer kalada kulada

70. HANCI PERVANE
Güzelin sağı solu olur
Boyu çınar ağacı selvi olur
Alyanakta kan olur
Herkes ona kul olur

Yürüyüşü rüzgar misalı
Bakışı yıldırım sesi
Taze yaprak güle benzer
herkes ona kul olur

Yeni doğmuş ay üstünde
Binbir isimli hüre benzer
Bakınca göz kamaşır nara benzer
Herkes ona kul olur

Hancı der abu zemzem gül pınarı
Durursa altın gümüş duvarı
Zöhrem Hanımın Şanı bizdedir
Herkes ona kul olur

71.HANCI PERVANE
Ah yareb amaan ya tabip
Yareb amaan ya tabib
Örümcek ile elek yapmalı
Örümcek ile elek yapmalı

Ah hele hakikat ile marifete tapmalı
Hakikattan marifete tapmalı
Hakkın kapısından bir cemala
Çok ruhlar yapmış kepeneğinnen
Zafrasını el değmeden boyanır
Boy aksız boy ak yapmalı

Karıncayla bir daim yokuşu
Kanadı olsun seret bakışı
Vur semeri karıncaya çıkta yokuşu
Semer yapmalı semer yapmalı

Ak yareb amaan
Tosbağayı tahta tahta çıkart
Peşine ya hu pencereden pencereden bakmalı
Hele bakmalı hele bakmalı

Ah hele kurbağanın yanında
Kırk gün doğar elsiz ayaksız
Kurbağayı da hıştıda hamamdan çarşıya çıkmaya
Çarşıya çıkmaya gölde yapmalı gölde yapmalı

Ah hele huma kuşu olsun arada
Çokta gelesin leyleğinen sırada
Yumurtasını çıkart orada tart bakalım ya hu

Ah hele yılanları hemen yutmalı
Leyleğinen yumurtalarda çıkart cücüğü
Ah hele yılanları leyleğinen yutmalı hemen yutmalı

Heey turna ile kat er ettim bu halı
Kırklara gitsin hemen de malı
İki kabla önünde ırkarı yolları da
Ya hu şimdi yapmalı
Yaz bahar ayında yapmalı yapmalı yapmalı

Ah hele çıkardık bülbülün en dağın başına
Bir yuva yapalım sallansın dalın peşine
Önünde ya hu sular aksın karşına
Ah hele ötüp ötüp burda
Yumurtayı yapmalı hele yapmalı
Hele yapmalı hele yapmalı

Topla gidelim sivri sineğe
Aç kalmasın diye her gün bir denge
Aç kalmasın diye her gün bir denge
Yaz geçyi sivri sinek hele vızılar
Nede ya hu bu kışıda
Terazide tartmalı hele tartmalı

Aşıklar buncada eder pazarı
Ah hele bulutunan ya hu yine yazanı
Püpürüm başını oynatır sıra kazanı
Çekip çekip ya hu yaprak yapmalı
Püpürüme yaprak yapmalı
Hele yapmalı yapmalı hey

Hey çekip gidelim de bende arada
Gelir mi ya hu yine sırada
Ah hele angut ile peşim orada
Çok cücükler ya hu sıvıcıkla
Yapmalı hele yapmalı

Alaca sıvırcık bazıda kaçar
Çoğunu ya hu yıkarda açar
Kara sıvırcıklar hüllede yapmaz
Gönül kuşu tutup hemen hürü yapmalı
Hele yapmalı hey

Tahdan ezelden oy köçümüz vardır
Benim söylemeye suçumuz dardır
Ah hele zemheride ya hu elmada vardır
Onu peşin olup devriş yapmalı
Onu peşin olup devriş yapmalı

Söyle sözünü önle oy olsun
Kuşluğa yakın hemende konsun
Ah hele herkesin gönlüne şüpe var olsun
Aşıklığı ya hu doluyla bade yapmalı
Hele yapmalı hey

Nazlı yarın ya hu kuşağıda dolu
Nereye gidersen erenler ulu
Yol içinde yolu hemen yapmalı hele hapmalı

Dinin içinde dinde bulmalı
İmana yakın hele durmalı hele durmalı
Elini belini dilini çekip sormalı
Bunun için ya hu sabır yapmalı

Hancıyam bu sözü ettim emanet
Erenler cümlesine olsun hele selamet
Devrüşlük dediğin çokta kıyamet
Devrüşlük dediğin çokta kıyamet
Devriş kendini kurtarır bu ana

Ah hele erenler bağını seyrettim yana
Biri siz ta tevekkil etmiştir kana
Hancı derler bana hele söyle o Zöhre yara
Gürcistan’dan Hanım Zöhre’nin
Söylesem ya hu zamana karşı

72.HANCI PERVANE.
Zenginin fakirin
Zenginin pulu vardır
Fakirin doğru kulu vardır
Gidecek yola bak

Zengin oturur sofra başına
Fakir oturur taşın başına
Zengin oturur getir
gidecek yola bak

Herkes zenginin yanına koşar
Fakirin ayağı şaşar
para derler karşında
gidecek yola bak

Hancı derler Pervane
Zengin olmaz bir yana
Zöhre hanım bir cana
Gidecek yola bak
Kur’an’a mürşid derler
Haklı lokma yerler
Hak kapısını açarsınız
Kanat vurur saçarsınız

Mümine mürşüd derler
Güzelleri açarsınız
Her şehidin başında
Kanat vurur saçarsınız

Abu zemzem gül suyuna
Durmadan içmeye kaçarsınız
Cehver alır cehver saçarsınız
Kanat vurur saçarsınız

Güzel bir adama
Adım adım geçersiniz
Sözüm gür olana çok kapı açarsınız
Kanat vurur saçarsınız

Hancı der meydana
Adım adım iyi yara
Altın gümüş bir yana
Kanat vurur saçarsınız

Hun kuşu güneşi gezdirir
Hupup kuşu senede bir yumurta yapar
Yarasa kuşu doğurur emzirir
Anga kuşu cok yaşar

Tavuş kuşu tüyü güzel ayakları çirkin
Leylek kuşu ayakları uzun gagası uzun
Turna kuşu kuyruğu kısa
Baykuş kafası büyük gözü büyük

Kartal kuşu yırtıcı kuş
Tospağa yumurtasında iki sarı var
Kafasını kaba çeker
Güvercin kuşu Hacıbektaş’a bir

Yaş oldukça adem mülkten mülke gider
Bir kuş misalidir ömür kısa yol uzun
Hancı aşık der akıl kısa dünya uzun
Cümle kuşlara yem olsa kalem uzun çan kısa

73.HANCI PERVANE
Leylek sana bir sözüm var
Gagağından utanıyorum diyemiyorum
Doğrusu yumurtada gözüm var
Alıp yuvadan yiyemiyorum

Turnada sizin gibi çayır çimen diyemiyorum
Nice bin dağı geçersiniz
Çatal kanat açar sınız yoruldum diyemiyorum
azın güzün geçersiniz darıldın diyemiyorum

Her gittiğiniz yerde bismillah vardır
Çaba tekke diyemiyorum
Leyleğin kışı vardır iyi kötü diyemiyorum
Turna sesi hoş olur yuvanı suya yaparsın

Leylek yuvası ya bir ağacı ya bir taşın başında
Her gün bir yuvaya konar
Ya kurbağa ya bir yılan getirir başında
Gezer Mağaz dağlarının başında
Hancı kurban olsun Zöhre yara
Bunlar dolanır çayır çimen başında

74. HANCI PERVANE

Yareb amaan yareb amaan
Aylar senelerde hepte bunun işi
Gül aydır oy çekiliir
Rahmete dur ha düşü ha düşü

Aak yareb amaan eyler eey
Aylar senelerde eyler tamamı
Gülay gelir ya hu her gün zamanı

Temennaha gİttik elbet elamanı
Gülaydır gülaydır ha tamamı
Gülay cırpınırda kainata haberi
Gülaydan oy altın gümüş haberi

Ben alsam elime teberi teberi
Gülaydır oy gül aydır
Gelecek oy kuzu haberi haberi
Gülay bitirir de gülü menevşe

Gülden güle değirmen kurur
Hem gülü güldür böyle bu işe
Bakın ya hu bizde olan tevtişe
Gülaydır ha gülaydır heey ben kurbaan

Gülay baharında yazında oy olur
Gülay baharında yazında oy olur
Her yiğidin oy azıdıda olur

Aak hele mükerrem derler
Sünneti farzı da oy olur
Gülaydır oy güle bak güle

Aylar seneler de cihanında işi
Huda vermiş böyle her günde oy karşı
Mükerrem çalışır ekmeğinen aşı
Şad olur gülaydır gülaydır karşı

Bak buna ya hu feleğin işi
Gülaydır gülaydır yetişir
Mükerrem derler canım adına
Gülaydan doğurur altın gümüş yadına

Aşık Hancı derler şükür zatına
Gülaydır gülaydır gülaydır oy mevtam
mevtam yetiştirsin hemen zatına
Altın gümüşü gülaydır gülay

Sülaleyi takip eder bu arada
Erenler babında kalbimde sırada
Mükerrem sende çalış çalışırsın hemen burada
Gülaydır gülay gülaydır

Bayram gelir şad olur anada
Babası yakın olur hanada
Hepisi kurban olsun gülaya gelen bu yaya
Erenler yükünde gülaydır gülay
Olan bu paydaa

Hancı derler ya hu tamam arayı
Uzatmayın ya hu gelen sırayı
Erenler yardım etsin mükerreme
Gülayı gelsin burayı
Hancı derler ya hu kalbi sırayı
Gülaydır gülaydır gül aydır

75..HANCI PERVANE
Sırasına girdim çıkasım gelmez
Ela gözlü nazlı dilber oy olmazsa
Benim dünyaya bakasım gelmez
Güzeldir baharı yazına ancak
Seherde oy düşün gülleri sancak
Nazlı yar olsa oy hele
Bu yerden kalkasım gelmez

Terlemiş güzeli men dergaha yakın
Vücuduna ya hu gümüşü kemeri de takın
Giderim sevdiğim hele
Bakasım gelmez bakasım gelmez

Hülleyi ücceti aldı aynına
Gülbahar yakıştı onun şanına
Kudret kanıdır bakın yanına
Doğrusu buradan çıkasım
Gelmez çıkasım gelmez

Terlemiş tevekkil boyu da çınar
Selviye benzer eyler bu nazar
Elmayınan nar yanaklar gezer
Kaşlarını ya hu yıkasım gelmez yıkasım gelmez

Hancı der Zöhrem halıda ebruşum
Kuşağı bahardır gümüş ile bağı
Ah hele gidersem gidersem şahların oy şahı
Benim evrahımı ah hele
Sıyatım gelmez seyata gelmez

Hancı derler bana yarın yokuşu
Zöhre yarın ya hu hülle takışı
Ah hele bulutlardan gelir güneş bakışı
Bunun gölgesinden çıkasım
Gelmez çıkasım gelmez

76.HANCI PERVANE
Sülaleyi bağında güle güle
Çınar geçmesinden yar yar bile bile
Gül pervaz kurulu yayım isterim
Gül pervaz kurulu yayım isterim
Men dergah payında akan suyu çayı isterim
Gül haberin olsun dara ben dara ben yara ben eey

Sülaleyi tecelliye vardım
------- bir cemal aldım
Eğildim eğildim didara kaldım
Mububeti marifeti vara ben vara ben
Efendin vara ben ey ler eey

Tecelli kıldım cemal ırkarı
Ezelden evrahımı o deftere karşı yarı
Çıkarttık da intizardan biz dolu varı
Eğildik de damen dara ben dara ben
Efendim dara ben eyler eey

Ah ibrişim kuşaklı bir yara karşı
Güzeller güzeli didara karşı
Eğildik de ya hu mububeti marifet ettik
Her gün böyle bir nara karşı
Var beni dar beni sar beni efendim eey

Herkesin çektiği kendi malı
Ne istersen iste ya hu haktan didar varı
Aşıkların çektiği intizarı
Her gün taşımaktır böyle sar beni
Var beni sar beni efendim sultanım elaman eey

İsmi cismi zikrol tavada hal hğala hğala
Elif leme geldik hünkar ile dala dala
Yüküm yükledim bende çıktım
Eyup ile bala bala

Yakıştı da hup cemalım
Defterinden sözün ala ala
Yaptırdık vuçutuma
Bir uluda şarda kala

Defterini yokladık
Didarından ala ala
Hancı dediler adıma
Yarın mahşer günü tadıma

Sohbetimiz uludur
Haktan böyle kala kala
Defterimiz yüce gider
Sesimiz de nice gider
Ayaklarım demirdir
Deyneğin la ala

Dostun bahçesinde gezdim
Bende seyrettim şeker ezdim
Tadınıda ala ala
Hancı derler yar adıma
O yar Gürcistan’da düştü yadıma
Bende haktan defter ala ala

Hakk’ın hakka hakka
Hak eylersen kendin sakla
Her gün böyle dahi hakla
Defterinden ala ala
Dostun bahçesinde nuru
Şahi merdanın sırı
Arınında gelir duru
Helbet böyle maçun ala ala
Geldik gittik bu dünyaya
Ne ettik bekle bu hanaya
Erenlerce anaya
Yar ya beni ala ala
Yalnayak beni ala ala
Hancı derler adıma
Yine düştü yar yadıma
Erenlerin sufatına
Şahi merdan sırrı katına
Bu defterden ala ala eyler


77..HANCI PERVANE
Cebri iş yapma bak doğruya
Yaban gitme yola çık doğruya
Allahtan başka tapacak yoktur
Sabahtan kalk hak doğruya

Bir farz bir sünnet gözle
Beş vakit namazı gözle
Yapmadan dil ile söyleme
Sabahtan kalk hak doğruya

Beş emirel mü’min ismidir
Gidersen şah doğruya adıdır
Serçenin ayağını kesmezler
Sabahtan kalk hak doğruya

Muhhammed’i sevenin suyu usul akar
Atatürk gençliğe bakar
Atatürk’ün sözü arşa çıkar
Sabahtan kalk hak doğruya

Hancı derki kim ne derse desin
Ben severim Atatürk’ü
Birkikte herkes toprağa bakar
Sabahtan kalk hak doğruya

Dereden sular akar gider
Güzel bağa yapmış
Herkes bakar gider
Dünya ile ev bir penceredir

Bu dünyanın yaşını
Gidip gören yok başını
Herkes kakar gider işine
Dünya ile ev bir penceredir

Otur gençlikte murat taşına
Gezme baş kendi başına
Sev sultanı gelsin karşına
Dünya ile ev bir penceredir

Unun var ise elinle övüt
Gitme elin kara taşına
Bak güzelliğin gözün yaşına
Dünya ile ev bir penceredir

Hancı derki bu bağa
Gün çalmış karşı dağa
Ömrüm oldukça sağa
Dünya ile ev bir penceredir

Nazlı yara gittim bahçesine
Atatürk’ün kolu görünür
Seyrettim dünyanın dört köşesine
Atatürk’ün yolu görünür

Baktım fabrikaya sağında solunda
Atatürk’ün sesi duyulur
Her cephede birlik sesimiz bir
Atatürk’ün kanunu hür çıkar

Her gençlikte çalışır bir çıkar
Akan ırmaklar ben türküm diye çağlar
Denizler çalkalanır var çıkar
Atatürk her yerde her cephede

Her mektepte yolumuz çalışır
Her sabahtan hak çalışır
Hancı derki bulutta varı görünür
Teyyareler vapurlar terenler
Atatükün yolu görünür

78.HANCI PERVANE
Üç nokta on iki terazi
Kırklara gider yarın birazı
On iki yıldız kurulu anda
Ülker gelince tartarlar bizi

Bir kılı kırk bölerler
Otuz dokuzundan kapı açarlar
Bin bir ayak bir araya gelince
Ülker gelince tartarlar bizi

Elleri belli değil darıbaga
Gözden tartarlar
Arşın kapısına herkesin ahı yetişir
Ülker gelince tartarlar bizi

Semada turnalar bile gelir samah yapar
Irkarın bendine indi dört Kuran
Kainatın cemale yüz süren
Ülker gelince tartarlar bizi

Hancı derki posta niyazım
Kırkların nuru durur postun başına
Kendini pekle bıçak vardır arada
ülker gelince tartarlar bizi

Kurulu yayı asmazlar
Dünya geniştir önümüzü kesmezler
Yalvaranın dileğini basmazlar
Yar senin derdinden cana derman olur

Fermanımız bizdedir çar anası dörde kadar
Cümle yeşilliği severiz beşi kater kater
Bire yalvarırız yara yeter yeter
Yar senin derdinden cana derman olur
Tarif et sevdiğim üç ile beşi
Dünyada yaratılmıştır eşsiz yoktur
Her çalıştığın mal senin olsun
Yar senin derdinden yara derman olur

Acı tatlı ağızda dilde bulunur
her ağaçta her otta
Acı tatlı toprakta bulunur
Yar senin derdinden cana derman olur

Hancı derki bu gayreti cara gitmek
Entarisini topla sevdiğim meydan etmek
Düş hacı payından marifet etmek
Yar senin derdinden yara derman olur

Dünya geniştir önümüzü kesmezler
Yalvaranın dileğini basmazlar
Yar senin derdinden cana derman olur

Fermanımız bizdedir çar anası dörde kadar
Cümle yeşilliği severiz beşi kater kater
Bire yalvarırız yara yeter yeter
Yar senin derdinden cana derman olur

79. HANCI PERVANE
Yola çekilmiş perde bakınca uğradım derde
Her türlü renk koymuşlar orda
Kimi yenilir kimi giyinir al o yerde
Herkes kendi malını pazar eder

Ayrancı’nın yettiği yerde
Kimi içerden kimi dışardan gelmiş
Yükünü tutan hanasına gider
Kimi rahmat işler kimi zulumat

Kimisi genç kimisi koca
Kimisi hacı kimisi hoca
Yüklemiş göçü kimisi gündüz kimisi gece
Her birisi bir burçtan halk olmuştur kimisi yüce

Bağbancının bağından gelmiş
Hakkı sevmek gül pazarında
kimisi bostandan kimisi dağdan gelmiş
Hancı nice güzel vardır
İçinde ne satılırsa kantar ile ağdan gelmiş

80. HANCI PERVANE
İlkin deryalar halk oldu
Köpüğünden arş kürş var oldu
Yerde nehin yanar leylide şemsi yanar
Bu sıra ereyim dersen kün dedi kurdu

Evliya üç nesneden halk olur
Beyaz Yeşil Kırmızı
Adem dört nesneden halk olur
Ateş Rüzgar Su Toprak

Can kan kanlar yediğin gıdadan halk olur
Sallan sevdiğim akciğerden
Beyaz süt aldığın zaman
Dünyaya ilim geldi kalem hakka
Selam verdiği zaman
Hancı Aşık kurban olsun
Zöhre yarına elden dolu verdiği zaman

81. HANCI PERVANE
İzmir Çınartepe’de bu türküyü söyledim
Fevzi Maraşalın Kazım Orbayı’nın
Atatürk’ün dediği yere
Ası tane kurdum bir zaman
Kızı gelini dursun bir zaman

Yaşım gitti söyler dilim bir zaman
Anamın babamın var parasıyla
Sırtınla su taşıdık kurduk asi taneyi bir zaman
Çoçuklar oğul kızı otursun her zaman

Kapının biri doğuya açılır
Üçler yediler kanat saçar
Sabahınan güneş doğar rahmet açar
Hancı Pervanenin asi tanesine

82.HANCI PERVANE
Ardanuç’ta bu türküyü söyledim

Horasan babaya çıkması haldır
Yasamal’ın koyun kuzusu dağın üstü maldır
Her dereden bir su akar sanki ayrandır baldır
Ardanuç’a Yasamal’dan yol gider

Dağı almış banda kızılcık
Kimi kırmızı kimi al vardır
Arılar ağaçlarda işler bal vardır
Ferhat ile Şirin kale vardır

Ardanuçun deresi görünmez dibi vardır
O gece de bu gece de gelini kızı vardır
Yasamal’ın havası sinama düştü
Yine Zöhre Hanım’ın davası

Ferhat’ın külüngün yerini gördüm
İki gül biter orada dikeni gördüm
Aklım başımdan yiter zalim kalebeyi
Yetmiş o günden bu güne diken gül biter

Güzel Atatürk dağları fabrikaları,
Gençliğe emanet cumhuriyet bizimdir,
Atam gaziler,yollar bizimdir
Aşk oldum ben Türküm diyene

Atam Atatürk bıraktığı kanun mizan
Trenler,teyyareler,bayraklar bizim Atam
Seslendikçe arşta melekler yerde yiğitler
Şat olur,bu toprağın krokisini cemal ile çamal

Her tepede Atatürk ordumuz korkmadan yürür
Yaz demez,bahar demez
Yatmaz uyumaz Atamız var
Aşık hancı derki bu bizimdir

83. HANCI PERVANE
Aşkın kanından dağa geçeyim
Aşkın pervazından bağa geçeyim
Ateşine yandığım dolanıp sağa geçeyim
Deve gider kala geçeyim

İnciyi mercanı seçeyim
Zengin bir yol bulayım
Çavranımız doğudan batıya geçeyim
Bir hazne bulayım candan seçeyim

Evvel develer ejdarhalar vardı
Şimdi uzanır hortum seçeyim
Şimşek azaldı ceryan çoğaldı
Süküt azaldı hırs çoğaldı zaman seçeyim

Toprağımız maden doludur arayıpta bulayım
Hep birlikte çalışsak nerde götürsem sorayım
Kandil mahhallahta durur her can görmez
Aşkın pazarından insan seçeyim

Hancı Pervane budur zamanı
Yartası olan bilir tamamı
Her güzelin mehhindeki fermanı
Bulurum candan dermanı

84.HANCI PERVANE
Temennaha geldik erenler
Hoş gönlüm olursa arşı görenler
Kefinsiz kabirsiz her gün ölenler
Can üstünde can verenler

Tecellah edeyim destur olursa
Bir kısmet evrahım deftere dolursa
Kırklar meclisinde selam olursa
Teberrah etmem haktan destur olursa

Gün aşırı geldik size erenler
Kısmet olursa yarı görenler
Bin bir isim bir araya çarkı verenler
Sabır ALLAH’tan marifet verenler

Bir duaya geldik erenler
Herkesin kısmetini götürüp verenler
Hancı da derki ölmeden ölenler
O yar Gürcistan’da Zöhre Hanım
Kurulu yayı asmazlar kimseyi ayağından kesmezler

85. HANCI PERVANE
Emanetim sana Boz Atlı Hızır
Durmaya sende gelesin
Yükün lali gühverise erişe de göresin
Hızır Dede mülk etmiş isteyene veresin

Boz Atlı Boz Donlu Hızır
Eğriçe inci mercan derler
Alına peyik can derler
Üzengisi kamçısı mü’minin müşteriye kan derler

Bin bezustan binde sarraf
Alana satana can derler
Ne ışığı vardır ne de tütünü hele yan derler
Arşı kürşü yaradan Allah iç badeyi kan deler

Bir tas dolusu şehitlerin ulusu
Yüz on dört sureyi al derler
Elifin altında bir be’dir
Uzat elini de ıslat bu ceseti Boz Atlı Hızır

Hızır kılavuzumuzdur işte göresin
Herkesin muradını veresin
Emanetim sana Boz Atlı Hızır
Hancı derki işte deresin

86.HANCI PERVANE
Elde güher çoktur satmasıda yareb
Yara nazardır sevdiğim
Ah elde para çoktur satması da
Yara bakar bakar sevdiğim

Ah ya tabip elde akıl çoktur
Tartmak dünyada
Macun edip satması
Bu hanada sevdiğim heey

Ah ya tabib dünyanın bir tane
Tane olur her arası
On sekiz bin alemdir
Parça sitrete bulur burası

Ah hele mü’minin kalbinde
Olursa badeyle dolunun tası
Seçebilirmiyim eleman yalel
yalel hey

Yarın koynunda da kardeş iki elma
Biri yanağında birinde kalma
Darıdan büyük sözünü alma
Böyle dahi dünyada
Kötülükten kaçabilirmiyim yalel
yalel el heey

Ah hele sermayesiz açma
Pazarı pazarı da var soran vardır
Tökme kendini düze kardaş
Nice arifleri de satıp katan vardır
Bilmem bunu satabilirmiyim yareb aman heey

Arifin sözü de tamam düz olur
Seyret yahu bezine fabrikada yüz olur
Toku tarrağınan bakta argacına
Elifin sözü de çana düz olur
Bilmem bunu açabilirmiyim yareb amaan

Ah hele kahır nutkuyla derya coş ettim
Her gün gönlümü la mekanda hoş ettim
Elif lamekanın canlar taşına
Gelen bahar yazın gönlümde hoş ettim

Akır dünyanın kem kem alırken
Gargardan ya hu Varvarayı alırken
Cimcimede gönlüm
cana hoş ettim heey

Tavayı fehem ettim yağından aldım
Ömrümü kazandım sağımdan aldım
Marifet gönlümü bağda hoş ettim eeyy

O yar Gürcistan’da Mahmut kızıdır
Eyledim bende tamam yüzüdür
Gücistan’ın yahu iki gözüdür
Onun için her haberi düz ettim
Yareb amaaan eeeey

87. HANCI PERVANE
Rum’da Kırım’da carda sultanım
İlimde tekbirde şarda sultanım
Akılda fikirde varda sultanım
Çarda nırda arda darda sultanım

Harda marda şıda sultanım
Halda dalda karda sultanım
Asılda nesilde birde sultanım
Velimdir bektaşi hayalda sultanım

Kenarda arda sırada sultanım
Ebruşum kuşağı başağa yaşa sultanım
Hancı der velim haydara
Bektaşi hup yara sultanım
Horasandan gelen
Hacı Bektaşa söyledi sultanım

88. HANCI PERVANE
Hele ustazı çarkında huyda payda bulunmaz
Vecelel behrinin çehveridir bu
Her sarrafta ber bir çayda bulunmaz
Vecelel behrinin çeferidir bu
Ben kurban kurban var kuban kurban

Güzeldir dahada kefinen nunda
Siteme yakışmaz değirmenim döner her unda
Danesi bizim içindir gelirse dünde
Ben kurban kurban kâr kurban yar kurban

Aleme yakışır bahası yakın
Ücceti mehrabı güzele takın
Gidersen sevdiğine alada yakın
Ben kurban kurban dar kurban kurban hey

89.HANCI PERVANE.
Hakk’tan gelir bizim yolumuz hele yolumuz
Hakk’tan gelir ya hu bizim yolumuz
Uğradık terbiye taksimini yapmaya
Güzel behresini tutup satmaya

Ahır gönlümün şadeti hatır
Eller kehribardır gözler bukavı
Al yanak çifterde beyler tartmaya
Al yanak çifterde beyler tartmaya

Yükünü çehveri inciye yakışır
Elleri sanki gayret tokuşur
Bezustan kervanı dağdan nakışı
Yokuşu inişi birde tartmalı
Yokuşu inişi birden tartmalı

Kudret kervanı arşa yetişir
Kudret kervanı arşa yetişir
Aklım başımdan aman da yiter
Gözlerim katerde oldu da tütünüm tüter
Arşı semaya aklım yetişir
Arşı semaya aklım yetişir

Bezustandır ya hu Cem’in elleri
Tevekkil behresine bekler telleri
Gülistan gül şehri olsun yerleri
Cem’in ağalar böyle yoktur yokuşu
Seherde onunda haktan bakışı heey

Cem’in nuru tevekkile uğrasın
Elleri rahmetli gözleri sehreye
Kulaklar behrede her gün aleye
Cem’in ya hu vucutu tahtı saraya uğrasın
Tahtı saraya uğrasın

Çok razı oldum tıraşı başıma
Erenler yapsın versin bir yarı karşına
Evliya evsiye şahi merdan versin altın gümüş başına
Cem’in ya hu hiçte yokuşu yoktur
Her gün böyle düz olur canın bakışı

Hancı diyer böyle güldür pınarı
Altın gümüş ya hu köşesi duvarı
Her gün güleri de açılır bu arı
Arı petek işler sanki dünyanın varı
Sallanır sevdiğine gönlümün cevheri
Cemdir ya hu böyle seherde rüzgar seheri

Hancı derler ya hu derini haktan
Cümleyi hup eylesin yareden şahtan
Ceme söyledim bu ışığı huda versin de haktan
Eveli ahirı bir olsun avcahtan ey eyler ey

90.HANCI PERVANE
Hakikat ilminde bir nokta buldum
Ümmül kuran bu noktada gizlidir
Haydarı bağına yetişem diye
Sırrı saban bu noktada gizlidir şah beni beni elaman beni

Noktayı haydarın serinde yakın
Aleste gülünü aynına takın
Elifle melifle haydarda dalı gizlidir
Yar beni beni ağalar beni

Sevdiğim sefasını haydar ile bir oldu
Asalet kervanı onda sır oldu
Her güzel pınarı akar sevdiğim
Haydara karşı yar beni beni var beni beni

Ela çiçek mor menekşe düründe
Cümlenin nasibini verir benim pirim de
Herkese yakındır eyler sırında
Sıfatı la mekan yar beni beni efendim beni

Her güzelin aynında hupta oturur
Nereye gitsen oy canı götürür
Can alırda cümlesinden ya hu mürşide yetirir
Alim haydar ile yar beni beni efendim beni sultanım beni

Sefası cennettir ilmin ağası
Her güzelde ya hu altın gümüş bahası
Irakın mökcem olursa görürsün gönül ağası
Yar beni beni bende hancıyım sor beni beni

Eylerim başını türaba yakın
Seherde ya hu olursa
Ela çiçek mor menekşe olursa şahın
Yar beni beni efendim beni sultanım beni

91.HANCI PERVANE
........ yaz bahar ayıda gelsin
Evel ahır düşüne semayı kandili arsın
Sinamda bir köpru kurdum
Ahırını gelip de oy tek bir olsun ha olsun heey

Kaftan kafa seyreylerdi hepisi
Sinamda yapılır çeşmin tapusu
Evvel ahır derler güle pervanım
Ah hele açılıyor ya hu kanın kapısı

Bin alır binde satar arada
Her gün gelir böyle çeşmin sırada
Tevekkil eder ağlar burada nidem burada

Ah hele ser verir semada semayı kandil
Vucutum diyerde böylede erdir
Erenler babında olduğum yeri de server
Yapılır gider niderm aman eey

Ah hele yetişmeye zordur dünyanın ardına
Gül konmuştur böyle şadet varına
Cihanın ışığı sarılır gider

Ah hele kimin alır kiminde satar
Pahası yoktur da dünyanın tartar
Cümleyi yareden ALLAH herkesi kurtar

Ah hele herkesin gönlünde güher oturur
Kimisi alır da kimisi götürür
Seher yeli gibi kurtar efendim
Cümle ser vermiş serde oturur

Her gönlümün benim şiker zamanı
Tevekkil eylerde eyler bir yanı
Mü’min mürşüt ile gezer divanı
Medet sevdiğim ahır zamanı heey

Kimin dolusu da kimin velisi vardır

Kimin doğrusu da kimin delisi vardır
Erenler bağının ulusu vardır
Medet sevdiğim

Seherde oturur cümleyi başa
Gönül mehracını getirsen taşa
Herkes kavuşurda sinem baş başa
Medet elaman sevdiğim aman erenler hey hey

Hancıyam bu sözüm olsun emanet
Şahi merdandan oy canda selamet
Eleman sevdiğim medet elaman
Eheti ahmet heeey



92. HANCI PERVANE
Postu otuz iki arşın
Elli batman başı var
Kırk batman kuyruğu
Yere vurdum yumruğu

İsmailin koçu hakkın buyruğu
Tırnağı haca gitti gözler yitti
Tüyünden urgan etti yeter
Bağırsağından yay etti

Çümle kuşlara yetti gelene kadar
Sineklerde bayram etti
Doldurdu kabı kaşığı her kese yetti
Yağını Pazar etti almaya güç yetmez

Ustası halil ismaili celil nebi
Kara taşı kesti üçün beyaz birin kırmızı
Arafatata izi her derde gözü
Arştan gelen sözü zahmet etme

Hancı der kurban bayramı
halıl çeddinçe ismaili nebiçe
Arafatı sehrayça hakkı aleyçe
Kurbanı kabuluça gönülü bayramıça

93. HANCI PERVANE
Hele hayda hele fayda bulunmaz
Irmakta çayda bulunmaz
Çehveridir erenlerin bu
Her adfemde her şehhirde bulunmaz

İsmi çismi zikr olur ale
güneşte ayda bulunmaz
Hakkın cemalı nurudur bu
Vesveder yüz dört kitabı kuran

Hakikat ilminin fermanıdır bu
Kainatı kurana bak her renkte durandır bu
Çümle ruhları halk etmiş
Kainat temelidir bu

Yoktur sevdiğimde hiçbir şüpe
Her devrin zamanıdır bu
Her gün gidelkim şaha açılın kapılar
Fermanıdır bu kim severse dermanıdır bu

94. HANCI PERVANE
Zöhrem cıkmış sabahınnan
Altın gümüş tabahınnan
Elindeki kabahınnan
Gel ümmüme karışalım

Abasını giyinmiş sallanır
Yel vurdukça dallanır
Yürüyüşüne bakarım ballanır
Gel ümmüme karışalım
Sabahın seherinde çalışalım

Küsme sevdiğim barışalım
Sürüden ayırdı olma
Gel ümmüme karışalım
Zülfün teli beni deli eder
Nereye gitsem ismin yeter
Birlikte hep daha iyiye
Gel ümmüme karışalım

Hancı Aşık der varıp alayım
Bir ismin için kalayım
Ne doyurur ne kayırır
Gel ümmüme karışalım


95.HANCI PERVANE
Sular akar gider dere gider
Güneş gülleyi kaftan doğar
Herkes gelir dünyaya yere gider
Sağından cennete solundan cehhenneme gider

Mehil deresine ses gider
Muhhammed mehraça gittiği zaman
ilkin onların nuru gelmiştir
Muhhammed dünyaya geldiği zaman
Muhhammed dünyaya geldiği zaman

Beş noktada durur Muhhammed
Dört gömleği olduğu zaman
Fadime Ali’ye geldiğinde dört oldu
Yerler gökler kuruldu sejdaya durduğu zaman

Cümle peygamberlerin hepisi
Hancı Pervane mahşer günü
Hepisi Muhhammed’e geldiği zaman
Livail hemd kuruldu Hüseyin

96. HANCI PERVANE
Yaprağında gözüm var dallarında üzüm var
Kız sana bir sözüm var yolum dar
Zöhre Hanım sizin pınarda kuş gezer
Zehir olsa içerim bağrımı ezer

Obadan gelir gelin kızlar
Bakmaya yiğit ister kalbim sızlar
Çifter çifter gider bacılar
Zehir olsa içerim bağrımı ezer

Bakma ile şaşa şaşayım ben dağı aşayım
Yavaş gidin kavuşayım
Ben bu yoldan savuşayım
Zehir olsa içerim bağrımı ezer

Bastığın yerde derman olur
Güzelliğin derman olur
El atsam kurban olur
Zehir olsa içerim bağrımı ezer

Hancı derki adaleti
Herkesin gönlünün meti
Sanki kekliğin eti
Zehir olsa içerim bağrımı ezer
97. HANCI PERVANE
Dağlarınnan daşlarınnan
Elindeki asayla
Dür dağında Musa ile
Çağırayım ağam seni

Gökte uçan kuşlarınan
Çağırayım İsa seni
Arşa giden tünelinnen
Çağırayım Halil seni

Eyüp Sultan ipek balınan
Akan çeşmeyle çağırayım seni
Zahlayla Yusuf’unnan
taht ile çağırayım seni
Davut’la Süleyman’la
köşk ile çağırayım seni

İdris ile cennette melekleri
hülle biçen elekleri çağırayım seni
Zekeriya’la Yahya hızır ile
çağırayım ilyas seni

Yoşga ile Üzeyir ile
Cergiz ile Mut ile çağırayım seni
Şıt’ınnan Nuhunnan
Deniz ile dalga ile
Her dağın ismi ile çağırayım seni
Havva’yla adem ile
serencipnen gıddayla çağırayım seni

Hancı’yla Pervane
Zöhre Hanım ile çağırayım seni
Elindeki saz ile gönlündeki
Naz ile çağırayım seni

Çağırması hoş olur
Dertli yürek taş olur çağırayım seni
Yüz yirmi dört bin nebi var
Bir biriyle eş olur çağırayım seni

98. HANCI PERVANE
Kız senden haber alayım
Kolum yok kanadım yok nerde kalayım
Yavrusunu yitirmiş geyik gibi varayım
Ak göğsün üstünden belden sarayım

Tercüban kalesinden sarraf gösterir
Uyuttum uyartmaya kıyamam
Kenar gezmeyle geçit bulamam
Ak göğsün üstünden belden sarayım

Kanadım yokki uçam
Ayı haftayı seçmeye duramadım
Aldım nişancağı vuramadım
Ak göğsün üstünden belden sarayım

Şükür olsun Yaredene
Dinin temeli haktır
Hancı Aşık derki ne olur göz dolandır bak olur
Ak göğsün üstünden belden sarayım

99.HANCI PERVANE
Gül koydum teraziye aleler gibi
Seherde bir güzel gördüm
Mağruptan maşrupa gecer aleler gibi
Kubbesi üstünde mahallahta canım oturur
Cümlesinin ya hu nabetetin yetirir
Gül koydum teraziye aleler gibi

Vücudum şehrine mahallahtan kana yetirir
Cümlesinin ya hu nabetetin bitirir
Gül koydum teraziye aleler gibi
Mürşüdi babından hikmeti de yakın
Ale çiçek mor menevşe nazlı yara bakın
Ah hele gül koydum teraziye aleler gibi

Vücudum şehrinde oldu ya hu tamam mehrabi
Erenler babında her gün böyle gabdan gabı
Süzülür de gelir gül koydum teraziye aleler gibi

Tecellah ettim Bende o yar gürcistan’da
Ela çiçek mor menevşe durmuş bir yanda
Ruhlar mehhinde ulu meydanda
Gül koydum teraziye aleler gibi

Turabı gönlümün şadeti yakın
O yar Gürcistan’da Zöhre Hanım çana oy bakın
Bayram gelmiş kınayı hemen elde yakın
Gül koydum teraziye aleler gibi

Mürşüdi babının hikmet hep zatında
Barışın bayram gelmiştir hakkın kıtında
Türlü menevşedir ya hu nergizin zatında
Gül koydum teraziye aleler gibi

Hancıyam diyerde canım canım Pervane
Erenler babında o yar Gürcistan’da
Zöhre Hanım gelmiş bayram yana
Hancı kurban olsun
Alede oturan terazide o divana
Gül koydum teraziye aleler gibi

Mürşidin hakkın ya hu kuran zatı
Erenler zatının terazi Hakk’ın katı
Gül koydum teraziye aller gibi Hancıyam heey

100.HANCI PERVANE
Yareb amaan sabahınan kalktım namaza
Ak hele turnalar ördekler kalkar havaza
Ak hele erenlerinen durduk niyaza niyaza

Ak hele pervaz vurduk bize gül diye
Kalktık yahu her gün diye el diye
Ak hele ibadet ettik pir diye
Sabahtan sabahtan ya hu haktan
Bir kula neki gelirse yeşil yapraktan


Sabahınan kalktık bizde niyaza niyaza
Ah hele keahi elden keahi belden
Ağaçlar sejda eder hem yerden

Ah hele otlar bülbüller kumrular
Kuşlar öter bu telden sabahtan
Durur niyaza niyaza yareb amaan hey

Ah hele sabahın sehrinde ettik bu canı
Haktan aldık ya hu
Nasip divanı sabahtan sabahtan
Surur doluyu baş eyler

Ah hele kudretten beri beş eyler
Herkesin gönlünü kalkar
Sabahtan hoş eyler hoş eyler
Dursa bir kul niyaza niyaza oy
Bir kulun başın eyler hak tamamı
Defterini açar yazar o zamanı
İlla kalksa sabahtan sabahtan niyaza hey

Cümle ya hu melekler de eder bu arı
Herkes seyreder bu varı
Allah cümle nasibini verir bulur carı
Kalksa bir kul namaza namaza hey
Namazı hak eylemiş Allah kendine varına

Hele kul ticaret eylemiş bunun yarına
Aşıklar söylemiş ırkarına
Dahi sabahtan sabahtan
Hancı derler benim adıma
O yar Gürcistan’da duraydım tadına
Kalk saydım sabahtan niyaza
Yar sufatın yar sufatına
101.HANCI PERVANE
Geçerken uğrasa bizden yolu güzelin
Geçmeye bize bel ister oy oy
Bel ister ben kurban

Hele türlü türlü seçer koyunu kuzusu
Çobanınan yer ister oy oy
Yer ister amaan amaan
Hele kime alır gül satar
Terazi alır bal tartar
Benden el ister oy oy
El ister amaan amaan oy oy

Hele bağ bancının bağına bakar
Yabancılar ne gezerde bizim bağda
Hele gelmeye ter ister oy oy
Gelip yetişmeye ter ister amaan aman oy

Ak göğsünde güldür memesi
Kaymak ile ya hu yağı yemesi
Şeker bülbülünden oy benden dil ister oy
Gezmeye sarılmaya aman benden bel ister oy oy

Hele nazlı yarın yanağından ter gelir
Hava gürlese oy derelerden sel gelir
Benden sevdiğim oy el ister er ister
Harman olur baz olur
Yelken olur yaz olur
Yaz koyunu sevdiğim çoban
Sütün kaymağın az olur
Benden oy fer ister fer ister

Hele geldi ihtiyarlık gitti de zaman
Çok aşık geldi çekti elaman
Mecnununan Leylası tamam
Garip bana gelmiş yer ister oy
Garip benden yer ister ben kurban

Senemin de yoktur yar sesi
Garibinde dünyada nesi
Hızır bundan el ister oy
Hızır bundan el ister oy el ister

Hele külünü atmış Ferhat ile Şirin dalına
Erenler bahçesinin aman balına
Mecnun Leylasının yarına
Dağlardan oy yer ister oy can kurban hey

Hele ne söyleyeyim ne de utanam
Mecnun gibi böyle yanam
Dertli hikmetine fermanın nan ben kanam
Şah İsmail’e gider kan ister
Kan ister ben kurban hey

Hele süsem ayrı gül ayrı
Hele oğul oğul süsem ayrı gül ayrı
Adem ile Hava ayrı el ayrı
Hür gelmiştir ya hu kuşağ ile bel ister
Bel ister ben kurban hey

Hele şimdi derler bu hanı
Hancı kurban olsun hem canı
Zöhreminde ya hu ebrişim kuşağında dalı
Benden er ister el ister ben kurban hey

Hele yüz on dört olurda süranın hepisi
Kudretten açılırda kırkların kapısı
Bir kılı kırk bölerler odur onun tapusu
Geçmeye oy mal ister mal ister ben kurban hey

Hele ne yüreğimde kaldı nede yağdım
Tükendi gençlikte oy ömrümde bağım
Bahçelerde gülde fermanım avcahım
Benden derler böyle har ister
Zar ister har ister hey
Zar ister har ister ey

Aslanda oy şır ister
Kuvvetimde kudretimde ilmin başını
İnnen lahı kaşların yayı Zöhrem kaşına kaşına
El ister el ister

Şaş bağında vardır gülün hepisi
On dört mahrı zülle Ferhat ile şar cağı
Car car yareb bafael esti inağı
Hancı diyer Pervanadan hal ister
Ben kurban yar kurban hey

102.HANCI PERVANE
Kaşları da gerdanında
Sular akar al yanağın fermanında
Can kurbanım boytuna
Yanağı da dermanı da heey

Zilfin çaba bendinde
Zerre yoktur kendinde
Mahitabta yanak açar
Sinamdaki oy kandilde heey

Ah hele baharı gülünen döşe
Baharı gülünen döşe
Her badi sabahın aşa
Ne beydirde ne de paşa
Yaşa sevdiğim yaşa heey

Ah hele gılabıdır gül açılır
Al yanaktan gül saçılır
Tomurcuk tomurcuk akar teri
Ziliflerinden ter saçılır heey

Tevekkil eylemem cana
Tevvekkil edeyim cana
Mubarek olsun sana
Evliyanın olan tene
Her badi güller açılır heey

Uremu kırımı gezer
Benim bağrımıda ezer
Şahtan beri olur güzel
Aman heey canım heey

Ah hele benim Zöhrem gül kokuyor
Benim Zöhrem gül kokuyor
Aman şehrinden çıkıyor
Sinamda oy tam yakıyor
Erenlerinen bakıyor heey

Zöhremin oy tavasında
Gelir gider gül havasıda
Erenlerin yasıda
Kalbimin oy tasıda
Hancı diyer heey
103. HANCI PERVANE
Sabahtan kalkar oturur
Mürşüde gönlünü yetirir
Herkes kendi nasibini kendi getirir
Sabahtan hak diye diye

Benezir düzelir yıkanır olur güzel
Her işine erken gider ezel
Kendi defterini kendi yazar
sabahtan hak diye diye

Ne yağmur der nede yaş
Ne dere der ne de taş
Koşar gider nasibine hoş
Sabahtan hak diye diye

Sanki bir keklik kalkar
kanadını çarpar bakar
Dağ olsa yıkar
Sabahtan hak diye diye

Hancı der her sabah
İsteyen kul gelir tabah tabah
Kalkarsa çok gelir her sabah
Sabahtan hak diye diye

104.HANCI PERVANE
Erenler şanısın ilmin beyanında
Gül haberin açsın giderim
Yalnıyak giderim yalnıyak

Başı açık ya hu ayaklar yalın
Erenler babında dolan ha dolan
Ah helen üçler çiçeklensin yediler yakın
Aman sevdiğim gelirse bakın hele yar bakın ooy

Elimiz kervana yetişsin gitsin
Gülü gül pınara değsin yetsin
Eleman sevdiğim ah hele bir haber etsin
Yara doğru ya hu canana yakın canana yakın ooy

Gülpınarından güllerde akar
Ah hele herkesin binasın gülünen çıkar
Eline sevdiğim kınayı yakar
Ne olur bize doğru bakta
Sevdiğim bakta sevdiğim ooy

Ah hele bizim ellerinde turnalar kalkar
Güvercin olur zamanı çıkar
Ah helen hacılar haca gider peşine bakar
Bizde ya hu gayreti bize
Bakta sevdiğim bakta Sevdiğim ooy

Kırkların yüzüne merdiven kurar
Rafrafı rafı o zaman durar
Cebrail Mikail Azrail kurar
Bir günde oy bize bak da sevdiğim bakta sevdiğim

Herkesin gönlüne fidanı diker
Ah hele cehennem kokusu çekilir gider
Cennetten kalkar hürüler çıkar
Bir günde bize gele sevdiğim baka sevdiğim ooy

Güverir yeşerir mü’minin kalbi
Aşıklar kainatın ağam bülbül
Bir günde bize gelde sevdiğim açılsın gülüm

Herkesin gülüne cevfer incide koydun
Yüreğimin ucuna tuçumu koydun
Yoksa dünyanın ya hu ucundan güneş de doğar
Bizim dağlarınan pacını koydun aman sevdiğim
Gel sevdiğim bize yarada yakın
Olsun böyle imamlara bakın ooy ya hu imamlara bakın ooy

Yıldızların ya hu on onun ikisi
Ülkere karışır üçünen gider birazı
Gönlüm çiselensin çekerim nazı
Erenler yükünün sünneti farzı
Bir günde bize bakta sevdiğim bakta sevdiğim

Cihanın ışığı cennetin yakışığı
Ah hele güverir yeşerir sefa sevdiğim

Çektirme cefayı yüzünde kuran
Aleste aleste kervanı soran
Akıl yetmez bu dünyanın cevnine mekan duran

Ah hele durağı İmam Hüseyin
Bakta sevdiğim elaman elaman ya ya ey

Hancıyam bu sözüm olsun emanete yakın
Ne olur bize doğru kipriğinen kaşınan bakın
Ak göğsün üstünde dolu pınarın
Abu hayat abu zemzem ayvan ayvanda çıkın
Aman ha sevdiğim yüzüme bakın
Hancıyam da Pervane gönlümde zamane
Sen söyle ben işiteyim sevdiğim bir yana hey

105.HANCI PERVANE
Güzeli görmesi carkın oy yolunda yar yar
Güzeli oy görmesi salınırda geçer
Baharı yerler baharı yerler eey

Çimenli çimenli dağlar üstünde
Gelini kızı onun destinde
Erenler deminde gülün üstünde
Salını salını geçer bu güzel geçer bu güzel

Ardına yakışır ücceti yakın
Ardına yakışır ücceti yakın
Erenler babından hırkayı takın
Yüce dağdan yel gelir
Geçer bu güzel geçer bu güzel

Sarrafı yeğindir haldadır hala
Malını topla dağlarda varda
Ticaretini akıldan ara
Salını salını geçer bu güzel geçer bu güzel

Baharı hoş gelmiş akıl terazi
Yarınnan gezdiğim yerlerin yazı
Erenler baksın herkeste kuzu
Geçer bu zamanı baharı güzel baharı güzel

Toplayı toplayı cehveri inci
Çüvelek gibi yarında purcu
Erenler saklasın herkesi kalsında tacı
Geçer bu güzel dünyanın harcı dünyanın harcı

Arirler oynuyor bunun başında
Kahır nutkuyla kaynar aşına
Herkesin sevdiği salınır salınır
Dağdan geçer bu güzel geçer bu güzel

Kurudan halk olmuş nurun hepisi
Ezelden yakışmış buna tapusu
On ikiden de açılırda kapısı
Geçer baharı da lemdir bu güzel lemdir bu güzel

O yar Gürcistan’da bende burada
Deli gönül geçmiş ağlar sırada
Aşıklarınan mediven orada
Hepisi de sırda da geçer bu güzel geçer bu güzel

Ah hele uzun olur nazlı yara
Baksan aman söz olur
Baharı güldür aman yerleri aman yerlerin
Çeke çeke ben bu derdin başını
Gönülden kaldırdık hemen kışını
Her daim süsemdir sümbül bu yeri sümbül bu yeri

Ardımız yetişti Hakk’a bir kelam
Kudretten aldık yazarık kalem
Doldu defterimiz yara veririm selam
Yakıştı gönlüme hele bu zaman hele bu zaman

Okuyup okuyup hemen yüceye
Gündüzüm hayaldır rüyam geldi geceye
Erenler ileriki burca koydu hüçeye
Yakıştı sevdiğim oldu bu hayal oldu bu hayal

Mayadan mayaya yoğurdu çaldı
Mayadan mayaya yoğurdu çaldı
Damızlığını ya hu ileriki saftan da aldı
İlla dedi ya hu hemen bu hayal hemen bu hayal

Münkürler la dedi yetişmez sıraya
Münkürler la dedi de yetişmez sıraya
Hemen gel de ya hu aksın buraya
Mü’mini mürşidi illa dedi
Geldi bu hayal geldi bu hayal

Tecellah temennah ibrişim arı
İledir bundan vara dünyanın varı
Yine geldi ya hu can esrarı

Hespetil illahı yakışır hana
Ruhu mehinden alırsa canı
Anadan anaya sıyıpcak taşdan enirse yanı
Tavayı terketmez gelir bu yanı
Tavayı terketmez gelir bu yanı

Hiç bir ruha düşmez adem olan
Sıraya ya hu ibadetini yürekten alan
366 azası sıyrılıp sejdada kalan
Hiç de ya hu geri kalmaz savayı alan
Hiç de geri kalmaz savayı alan

Marifet mürüvvetine var
Haktan geleni rıza ol al
Aak hele erenler yüküne de mehini de sal
Mürüvvet cemalı alır bu kan
Mürüvvet cemalı alır bu kan

Aşık Hancı derler eller uyanmaz
Sen bu sözüne hemen dayanma
Ya hu böyle gaftan gafa söyleyip eyleme hana

Seheri mububet mühründen hemen de an
Seheri mububet mühründen hemen de an eey
Sakla doğrarlar yara ara pirini sende var ara
Hancı kurban olsun Zöhre oy yara
Tecellah temennah tavayı da al hey

106.HANCI PERVANE
Ela çiçek don bürümüş
Mergüşü nakkaşı lale sümbül yürümüş
Kem kemi gar gara sular yürümüş
Sıtkı ile sevdiğim aslı görünmüş

Yeni yetişmiş kalem burcu çarı görünmüş
Her renge boyanır zafraslı var
El değmeden bozulur kervan etsek gider
Al yanakta gül biter elletirsem yüzü bozulur

Bir tavadır kulpu cana kanda bozulur
Meydanımız hüri şandır
Dudak oynarsa yanda bozulur
Havai havası yürüme sevdiğim canda bozulur
Her gün gözlerim düzeni korkam şanda bozulur

Bekara gönlümün havası şemsi anda görülür
Hancı Aşık kurban olsun o Zöhre yar canda görünür
İpekli kumaşı giyer ceccere acıktır serde görünür
Melek misalidir kuşu varında
Sin süfat üstünde canda görünür

107..HANCI PERVANE
Ah yareb yaa tabib
Bir kul etse kulunan alış verişi
O kul doğru çalışsa işi zay olmaz

Bir kul ya hu hakkınan etse nuru cemalı
Ona bütün yakındır herkesin varı
Herkesinen ya hu zahmet eylemez
Hakk’a doğru niyetini tutsa fermanı fermana karşı

Hasta olsa bir kul kula da yakın
Herkes onun yanına gider de bakın
Sen ya hu vücudunu kötü de sakın
Hakk’a doğru dur da var da
Var yakın hele var yakın

Duvarı hanı geniş sakla canı
Kımseye de uyma doğru da yanı
Hakk’a doğru doğru git de bul şanı
Kimseyle yahu kuburda olma
Kendini kendini sakla hemen de hakla
Haktan ne gelirse rıza olda götür
Var sakla hele var sakla eey

Kimsenin ya hu yoluna taş koyma
Kimsenin..... işini düşün dini boş koyma
Haktan ne gelirse rıza ol götür
Cümlesine yahu tamamı yetir
Baharı pazarı güle var karşı güle var karşı

Herkesin gönlünü hudada bilir
Gülistan eylese kendinden erir
Kimse kimseyi bilmez Hak kendi bilir

Kimseye ya hu boğuz bağlama
Seni de iblis de yoklarda arar
Hakkın cemalına işni varır
Kendin kendini tamam da aldır
Cümleye yakın tebeet eyle
Terazini koy da temize vardır
Pazarın mubarek et hille var
Koyma hille var koyma
Gören vardır bunu sorda var aldır
Sorda var aldır heey

Kendi fikrini aklına yakın
Temannah eyle hakka oy yakın
Tecellah temennah eynal ya yakın
Eynal eyle kendini surata bakın
Teberrah eyleme kimseye yakın
Temennah eyle hakka var bakın medet Allah hey

Hancıyam bunu eder kula tamam
Kul yetmiş ikiden bire bağlanır aman
Yüz yirmi dörtbin nebi geçmiş hele gelecek zaman
Mehti yoldadır oy medet eleman hey

Bilmem bu halıda terazimi bilir
Her gün güneş doğar yüzümü gülür
Aşıklar bunu söyler de erir
Yarın derler bir zamanacak
Hak bunu kendisi bilir hele medet eyler eey

Hancıyam bu sözüm oldu emanet
Herkes kendini saklasa kalır selamet
Aman teraziyi boş koyma eğrisini hak
Bilir koyda tamamat
Eyler eey eyler eey

108.HANCI PERVANE.
Yareb amaan ya tabib ah yareb amaan ya tabib
Uğradım bende nefis fabrikasına
Ne özü var nede yüzü

Ah hele aradım bende bunda sözü
Ne düzü var nede sözü
Aman nefis han nefis
Utan nefis yan nefis hey

Baştan başa kervan eyledik
Çıktık bunun sekiz kapısına
Yedi kapısını açtık baktık yapısına
Aman nefis yan nefis
Aman nefis yan nefis heey

Ah yareb amaan
Çıkarttık bunu da her rengini yokladık
Her terefe tuttuk sakladık
Ne sabırı var nede teakatı
Ne memur koymus üstüne
Ne var bir bunun kıymeti
Aman nefis yaman nefis han nefis
Han yan nefis heey

Ah hele kime döksek düz yerin bilmez
Hangisini alsak yüzü de gülmez
Nereye gitsek todum diye bilmez
Aman nefis han nefis yan nefis heey

Ne tadını tamam ettim diyer
Ne de adını buldum zatını söyler
Ne hikmetini ne de katını söyler
Günde böyle minnet eder yan nefis heey

Her nereye götürsen elin uzatır
Açsan daha başka gözetir
Her insanı görse aman bezetir
Aman nefis yan nefis

Bu nefsin elinde gitsem
Rahmet deryasına
Zulumatı gösterir bakar hasına
Günde diyerki uğruyarım bende doymak tasna
Hiç rahmet almaz yan nefis hey

Daha ilersini gösterir her gün istemez bir delilden
Ne parca bulsam nefisin elinden

Ah hele
Bir elinde dilinde nefsin haramdır
Elinde yahu bütün haramdır
Sabırı koysam memur her dem sözüne
Utanır nefis diye bakmıyam gözüne
Kulağına heman yüzüne utanır bakmaz sözüne
Her gün beklemez buda belini ayağını ya hu elini

Bu nefis sennen beraber dolanır
Gözler her gün kara ola kirini
Ona has diyer han nefis yan nefis

Hancı bununla tamam dolaştı
Ne atar nefise daha ulaştı
Bunu hak böyle tamamda yazmış
Buna koymuş ya hu memuru
Nevsine koymuş memuru
Onun ismi sabır derler
Aman nefis yan nefis

Nefis gibi kuvvetlidir biri akıl bir de hers
Birin akıl biri de hers nefis gibi kuvvetlidir heey
Buna eyliyeyim bende sabırı
Nereye gitsem ya hu bulam taburu

Hancı derler benim ismime
Ya bir arif ya bir yazı memuru heey
Nefis yazıdan utanmaz hiçbir yahu
Kimsenin sözüne kanmaz
Eğer sabırı koyarsan ya hu bunun yüzüne
O zaman çıkan dünyanın düzüne
Yoksa nefis seni mehile indirir eyler eey

109.HANCI PERVANE
Yareb amaan
Bir su gördüm kendinden
Güller akar bendinden
Abu hayat abu kevser
Akar yarın dudağından kendinden

Yarım cıkmış yüce bağa
Sallanıyor yaprağa
Ayak bassa toprağa
Nazlı yarın oy avcahında

Gül biter de güle aklım
Her gün yiter böyle bakın
Sinemda oy hemen yakın
Gül biter de cana yakın

Bir kına yar eline
Dudu söyler her diline
Mendergahtır bak beline
Nazlı yarıma bakın

Sallanıyor sarfa sarfa
Gidiyor oy kafdan kafa
Erenlere olsun çaha
Erenlerde avcaha heey

Yarım gider bir sözüne
Evliyanın tam özüne
Kurban olayım nazlı yara
Al yanaktaki parlıyan oy gözüne

Kara üzümü gözümde
İnci mercan düşünde
Kudrettir kaşına
Kurban olam yarın sözüne

Baharımda bezustanda
Her gün gönlüm böyle gülüstanda
Tad verir de balınan yağa
Aak hele gezer altın gümüş üstünde

Nazlı yarın otağı
Dilbardır oy bunun şahı
Şahların oy avcahı
Gezer o nazlı yarın ocahı

Hele gurbeti balından eyledim yara
Ne olur beni sevdiğim Gürcistan’dan bu yana ara
Hele sanki geldi balkıynan buhara
Var İzmir’e gel ara sen ara ooy
Var İzmir’de sen ara sen ara

Hele İzmir derler ocaktır
Üç yere dağılmış bucaktır
Ak hele bir tarafını deniz almış
Yanar tüter yarın şu bahıtı bir bağdır ooy
Hele şükür edeyim sevdiğim
Hele ömrümde sağdır heeey

Hele dertli hikmetinden dermanım
Gelmez niye benim fermanım
Hele söz üstüne söze canım var
Erenlere kurbanı ooy oy

Hele nazlı yarım gider bu andan
Ne devem var nede uşağım var kervanda
Hele rüzgarla yelkenim vardır
Konuşurum her yanda yarınan nazlı yarınan heey

Hele Hancıyamda sözüm baharı
Ne söze ne de bu halı
Gabagav hüseyinde kamberin malı
Nazlı yarın açılmış 12’dir yaprağı dalı
Ben kurban heey

Hele Hancıyamda sözüm arada
Yokyur bende para da
Hele kırklarınan yol aştım
Geldim gittim defterde oy sırada ooy

Hancıyam bu sözüm baba
Kaşların lem elif şemsi kamer hem de tağ
Hele erenlerin yüzüne
Seyrancahım gülünen bak heey

Hancıyam diyer ezeli
Daha dünyada vay gezeli
Ah ölürsem ya hu yapın kuşlu mezarı
Hancı diyer varmı dünya güzeli Zöhrem amaan heey
Şah beri beri niderim hey

110.HANCI PERVANE
Dağdan yol bele yaslandı
Dağa kar yağdı ar yağdı
Gitme sevdiğim zülüflerin ıslanır
Aç sevdiğim belinde kılıcın paslanır

Gözüm görse yari kalbim uslanır
Kemer ince bel ince tel ince
Ayağını bassa seslenir

Seherde gördüğüm güzel ışılanır
Bin bir ayak bir arada olsa
Gönül görse sırda olsa
Bir gayrette uslanır haslanır

Her vadi vermez çarını
Hancı derki pervazı arzı
Her gönüldeki yaza farzı
Her kesin sevdiği olursa nazlı
Kurulu yayı az gelir

111.HANCI PERVANE.
Götür haberin ulaştır yara beni
Es zilüflerine rüzgar şaşır beni
Toz toza katma kapıyı bacayı yıkma
Hacet kapısını açasın esen rüzgar

Esme bizim binaya gel hanaya
Yari görmeden geçme canım rüzgar
Yıkma gönlümü sert gelişinde
Harman yeli gibi esen rüzgar

Koyunu kuzuyu da gör
Gelini kızı da gör
Giyinde kuşan sallan gel
Bahar yeli gibi esen rüzgar

Topla kendini güz gelmeden
Çalış çabala yüz gelmeden
Arsızın yanında durma biz gelmeden
Herkesin muradına veren esen rüzgar

Hancı derki yahşi yaman gelir geçer
Kurşun olur kötü söz deler geçer
Herkes iyisini seçer elde olunca
Gazel dökülünce esen rüzgar

112.HANCI PERVANE
Kalkana kılıca yara gitmeye arzı vardır
Davula zurnaya arzı mı vardır
Cümbüşe saza arzı mı vardır
Güzele düzene arzı mı vardır
Ormana bağa gitmeye yolu mu dardır
Yara gitmeye kavuşup yetmeye halı mı vardır

Altını gümüşü malı mı vardır
Arpası buğdası darı mı vardır
Karası beyazı sarı mı vardır
Bahçası bağı narı mı vardır
Aşık dağda gezer herkes evine gider
Aşığın yari mi vardır

Hancı der ki kurban olayım o yara
Bir yumurtada üç tane sarı mı vardır
Ecel kapıya gelince darı mı vardır
Can pahalıdır cehennem narı mı vardır

113. HANCI PERVANE
Yareb amaan yal el yal el
Akar suları güldür güldür
Çarka mehmana gelir

Bezustandır her
Kanası tarifi bir hana gelir
Devreder pervazı yüküm
Merdi meydana ummana gelir

Ah yareb amaan
Çarkına doludur pervazı yegin
Üğüt denini tamama öğün
Gülüstan gül peri bir yana gelir hey

Ah hele bezustan böyle çarkınan arası
Gümüş ile altındır parası
Derdim dermanının dostumda sırası
Ah hele akıl yetmez bunun zamane gelir heey

Heey helen sen söylesen sende açsan bu harcı
Veremezsin dünyada yaptığın borcu
Ruhlar mehinde arasan dengi
Hepisi sıraya düzülür fermana gelir yar yar hey

Hey hele nazlı yarın bahçesine tecella koysan
Tevellahı yakın imane haksan
Ah ne olur Allah Allah desen fermana baksan
Derdim derman olsun zemane gelir yar heey

Hele ağam ağam aman aman
Ders verirde hoca çıksa bu ana
Hele akıl yetmez gider cana divana
Herkesin evrahı yazılır gider
Hele seninki de gitsin bir zamana
Zamana ben kurban heey

Hele Hancıyamda sözüm meheng ustazı
Hele dem içinde dem olsun tah ileriki sıra fermanı
Hele yarın köçüne uğrasın imanım imanım oy
Hele kadim havalansın telli turna bülbül çarkına
İnsin güzellerin al yanağın fakına ooy

Hele pircuvan tekkesinin yanına
Uğrasın gitsin fermana fermana
Yarım ooy ben kurban heey
Hele Hancıyam ben akıl yetmez alemi
Huda çalsa bize verse arşı sema kelamı

Hele dolansam gelsem buda fermanı
Yaralarım hoş olur zamanı
Ah hele o yar Gürcistan’da
Zöhre hanım imanı imanı
Gelse bize yakın zamanı zamanı hey

114.HANCI PERVANE
Seherde bir güzel gördüm baktı geçti
Tomurcuk tomurcuk güller yanağında
Sinema çaktı da geçti ezel bahar yaz ayında
Emir meydanında gezerken hüçe dağ aktı geçti

Burcu semayı toz yaptı kalktı geçti
Cep cep zühre kuyruklu yıldızlar aktı geçti
Yüz dolmadan çarşı pazarı yıktı geçti
Kerbela çok renk aldı fır atta aktı geçti

Ademden beri nesiller indi Bağdat’a
Yıktı geçti herkes taş koydu çıktı geçti
Kuşlar da perişan oldu kimisi döndü kimisi katlı geçti
Hiçbir ruh mekan almadı para yıktı geçti

Hancı diyor bu sözüme canda dayanmaz özüme
Herkes heveslenir Bağdat’a senesi belli değil yaktı geçti
Ot bitmez bucağında kum seper ocağında
Nuh’tan beri yıktı geçti deve izi belli olur


115.HANCI PERVANE
Doğubeyazit’de bu türküyü söyledim

Kale güçünün zenginliği
Para pulmu yaparlar
Şam’dan Halep’den gelir develer
Durmadan önünü keser kaparlar

koyun ile kuzusu yayılır kalenin
Kalenin avazı çekilir
Gelini kızı dökülür
Gül gibi suları vardır akar dökülür

Meyvası gelir revandan
Van kalesine koşar gider
Kale beyi zengindir
Gelini kızı coşar gider

Bıraktı kaleyi indiler
Yeni şehir yaparlar coşar gider
Zöhre yar görünür burada
Yolum düştü Iğdır’a sırada

Hancı derki geçtik Van Kalesi’ni
Ağrı Dağı’nın otunu hasını
Duman almış gördüm otun pasını
Dolanır bulut Ağrı Dağı’ndadır dağında

116.HANCI PERVANE
Nuru cemalının hakka tamam mı
Nuru cemalının hakka tamam mı
Saybı zilfikara bize hoş gördük hoş gördük
Saybı zilfikara cana hoş gördük

İlmi kimyayı okuduk baştan
Erenler babında agesnede mehraçtan
Nuru cemalını hoş gördük hoş gördük eey
O bagi alemde hakka tamamdır

Gördüm zamandır
Zöhrem gelir işte işler helbet bu candır bu candır
Zilfini düzelttik zilfükarı baş gördük
Baş gördük baş gördük

İlmi hikmetinden geldi bu ara
Her nebiye geldi bu zülfikar
Başka başka isim sıra sıra
Ben Zöhreminen eş gördük
Bu zülfikarı eş gördük heey

Ah yareb amaan
Çabaladık kainattan haberi
Aldık bütün mehtiyle teberi
Evliya evsiye selveri
Zöhreminen beş gördük beş gördük heey
Aak hele Zöhreminen bunu beş gördük heey

Ah yareb amaan hakikatten marifete uğradık
Ale çiçek mor menevşe çiçek geldik dolaştık
Emir meydanında baktık zülfikarınan sulandık
Geldik gittik eş ya hu gördük eş gördük heey

O Zöhremde ilmin hayatını anadan anadan
Yüz yirmi dört bin evliyada hanadan
Ah hele Hancı kurban olsu Zöhresine temiz
bir anadan anadan
Sanki bize gelen düş gördük düş gördük heey

Ah yareb amaan
çok çabaladım benim zatıma
Hakikat marifet hakkın kıtaına
Zahirined batımına güneş gelir gider ya hu
Geçer bulut altına altına altına
Zöhrem gelecek diye hoş gördük heey
Ben kurbaan heeey

Aak yareb amaaan
Tarigat şeriat elde bir oyun
Hakikat marifet libasın giyin
Zöhrem gelirse ya hu bize haberin deyin
Onun için beş gördük beş gördük
amaan ya tabib Yaalel yaalel

Hancıyam bu sözüm olsun emanet
Erenler babında cümle hümmeti Muhammed
Erenler babında kalsın selamat selamet
Her bayramda eş gördük eş gördük eş gördük

Bayram geldi şükür ettik hanada
Erenler babında cümlesine versin temiz baba ana da
Yüz yirmi dört bin nebiyle gelen Zöhremen

gelen bayram bu yana da
Ah hele doğar gelir gider eş gördük eş gördük
Eey eyler eey ben kurban Hancıyam

117. HANCI PERVANE
Yeşil abdal sözüm haktır
Dergahına su getir katresi haktır
Yedi pınar akar yüze fermanca haktır
Mahallahtan tatlı su dökülür

Gelip gitmek söze rabbim ALLAH nebim Muhammed
Cevre yanım döndü köze bir arşın hasretiz beze
Koyun aldım koyun sattım bir avuç tuza
İmanım kavimdir merdiven başında

Yüz tane katip olsa yazamaz bu derdi
Elekten yağmur eledim dolu oldu güze
Karşı dağdan yol aldım emirler gösterdi göze
Doluyu yeşil elden aldım cümlesine nasip gösterdi bize

Emirler cümle pazarda gezer imanı olan süzer
Tekkeye yapan kalmamış çalıp çırpan dünya dolmuş
Aslan azalmış terbiye para olmuş yetişmedik kal karşı
Hancı derler bunun adına anadan terbiye düştü yadıma


118.HANCI PERVANE
Yiğit olması vardır.
Yüklese aklını kalması vardır.
Her kervanı açmak ister
Kuvveti kudretten gelir.

Gücü zamanındır yormak ister
Karı kendinden olur
Hisar etmiştir balı kendinden olur
Söz söylemek karıdır malı kendinden olur

Asıl hiç korkmaz meydan ister
Kervanı çaba yoludur mert olan meydan ister
Ruhlar yolundan fehmetmek alemdir
Kalemi kudret ister

Bir güzelin metine ümmen ister
Çarkı çeviren bilir ferman ister
Cana kurbanım imanım derman ister
Hancı pervane yara kurban ister

119.HANCI PERVANE.
Cihan var olmadan hak oy var oldu
Adem gelmeden mahlukta oldu
Cümle mahlukta var oldu gitti
Cümle mahlukta var oldu gitti

En sonundan adem geldi bu ana
Her mahluğa üstün geldi akıl ile fikir bu yana
Ah hele dostlar bahçesini yaptı da yetti hey

Turablık dediğin insanın işi
Koltuğa vururlar seninde taşı
Çiğnenmek ya hu müslümanın işi
İncinme gönül tamam oy yetti
İncinme gönül de tamam oy yetti

Yaz bahar ayında gülleri alışır
Reçber ya hu toprağa çalışır
Belinden kuşağı geyikler yedi de getti
Belinden kuşağı reçberin geyikler yedi de getti

Elinde ademin asası varıdı
Elinde ademin asası varıdı
Toprağa indi asada gitti
Musaya geldi asa o zaman yetti heey

Ademin birde aklıyla kearı
Ademin birde aklıyla kearı
Bir Hava varidi sevdiği varı
Oda buza yattı mayayı aldıda
Getti mayayı aldı da getti

Hebil Kabil geldi bunda araya
Ölümü koydular karı için aman sıraya
Hebil vurdu Kabil’i öldürdü öldü de gitti öldü de gitti

Aşıkların sözü Mecnun’la Leyla’ya karşı
Mecnun çok dolaştı gözünün yaşı
Tıraş olmadı yüzü de başı
Ah hele Mecnun Leylasına yetti de getti
Mecnun Leylasına yetti de getti

Aşık Garib de döndü bu hala
Erenler babından hemende vara
Sevdiğine ulaştı çok sefa etti
Sevdiğine ulaştı Aşık Garib çok sefa etti

Hancı derler benim aman adıma
Hak yerişsin cümlenin aman muradına
Gönlündeki şadet ile hergün zatına
Hak kelamını şimdi etti de gitti heey


120. HANCI PERVANE
Günü güne çağırırm ALLAH’A
Tepeler de şehitlerle vallaha
Destur erenlerden içerim vallaha
Ağrı Dağı’nda yattım buldum vallaha

Silah elimde nöbet yerinde gördüm vallaha
Asker kovuştan çıkmış inan vallaha
Hepsi yanımda bakarlar vallaha
Ağrı Dağı’nda yattım buldum vallaha

Komutan dedi :Ne oldu? söyledim durdum ALLAH’A
Vucudumu yıkadılar karnımı açık gördüm vallaha
Bir yeşil el uzattı dolu içtim vallaha
Ağrı Dağı’nda yattım buldum vallaha

İsmimize bölükte takip jandarması derler
Hiç durmam söylerim yakar vallaha
Ne gece dururum ne de gündüz
Ağrı Dağı’nda yattım buldum vallaha

Hancı derki işte bura nöbet yeri
Erenler evliyalar verdi vallaha
Iğdır derler oraya durduğumuz yer Başköy
Ağrı Dağı’nda yattım buldum vallaha

xxxxx
 
şükür olsun yaradana güzel terfi alanı gördüm rahmet deryasından yudum almış ilim soranı gördüm Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol